Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Telefon çalıyor; bilinmeyen numara. Açıyorum, pardon numaranız çıkmadı, diyorum. - Hayır, diyor ses, çıktı! - Evet, diyorum sese, çıktı! Rahatlıyorum, demek ki bilinen numara, numara yok! - Sen misin? diye soruyor ses. - Benim, diyorum. Peki ya sen, sen misin? - Benim, diyor ses. Ortak bir yön bulmanın rahatlığına kavuşuyoruz; ikimiz de ben’den ibaret! Bir yandan da düşünüyorum, ne kadar çok yanıtladım bu soruyu bu güne dek. Sen misin? Benim. Gerçekten sen misin? Gerçekten ben miyim, nasıl emin olabilirim? Sadece benim bildiğim bir şey söyleyebilir miyim kendime; kendimden emin olmak için? En çok salçalı ekmek severim ama bu gün sevmiyorum. O zaman bu ben olamam. Bu faslı geçelim. Saati soruyor, üzülüyorum; demek sadece zamanı öğrenmek için aramış. Yalan söylüyorum, anlıyor. - Zaman bu kadar önemli mi senin için? diyorum. - Zaman sonsuzluğu kanıtlayan tek şey, diyor. Başlıyor saymaya; bir, iki, üç, …., yirmi iki, yirmi üç, yirmi dört; duruyor. Beni durduran ne? Bana başa dönmemi söyleyen kim? Yirmi beş, yirmi altı; zaman geriye dönmüyor, zamanı geriye döndüren yalnızca zihinlerimizdeki kurgu! - Saat kaç? diye soruyor tekrar. Bu sefer doğru cevaplıyorum. - 21:30. - Saatkaç? - 21:30. - Saat kaç? - 21:31. - Saat kaç aptal, diye bağırıyor ses. Çıkarıp kolumda ki saati duvara fırlatıyorum, kırılmıyor ama susuyor! - Zaman sustu! - Nasılsın? diye soruyor bu kez. - Yabancıyım, gelsen. - Gelemem. - Gelemezsin, diyorum, uzaksın. - Bir telefon kordonu kadar, diyor; anlamıyorum. - Bir gün diyor bir gün geleceğim ve o gün tüm kurgular sona erecek, yaşamak bir temsilden ibaret olmayacak, aynada gördüğün yüz; senin yüzün olacak, öyle yabancı bakmayacaksın kendine, tamamlanmak için eksik uzuvlarına ihtiyacın kalmayacak. Yürümek için ayaklara; ayaklar başa çıkacak, konuşmak için dile; gözlerin dile gelecek, dokunmak için tene; tenin ruha değecek, yaşamak için soluğa; soluğun akıl edecek! Ve ihtiyaçsız olacaksın yaşamak için kendine. - Ben olmadan, benim için yaşam olur mu? - Ben; ciltte koyu bir lekeden ibaret! - Ben uyuyana kadar telefonda kalır mısın? - Kalırım. Uyuyorum ve rüyamda sesi görüyorum. Neden adımı sormadın? diyorum. - Çünkü adını unuttun, çünkü adın; sallanan bir diş gibi, uyurken yuttuğun. Kan ter içinde uyanıyorum. Telefon yerde, alıp son aramalara geliyorum. Adı; adını sormalıyım ve arıyorum. içeriden ev telefonunun sesi geliyor. Nergis seli, alsancak
·
321 görüntüleme
seda kulak okurunun profil resmi
Katılıyorum sana bana masaj at tmmı:-)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.