"Tensel aşkın, tine karşı bir günah olarak lanetlenmesinin kaynağında Hıristiyanlık değil, Platon vardır. Platon'a göre, form ideadır, özdür. Beden, sözcüğün gerçek anlamında bir varlıktır: Özün algılanabilir belirtisi. Bir benzerdir o, tanrısal bir ilkörneğin kopyası: Sonsuz idea. Bu yüzden, Pbaidros ile Symposion' da en yüce aşk, güzel bir bedenin tasarlanmasıdır: Öz olan bir formun kendinden geçerek tasarlanması. Tensel kucaklaşma, formun maddeye, düşüncenin duyuma dönüştüğü bir bozulmayı içerir. Eros, aynı nedenle görünmezdir; bir varlık değildir: Psykhe'yi kuşatan ve onu bitimsiz bir düşüşe çeken, zonklayan karanlıktır. Aşık, düşüncenin ışığında yıkanmış varlığı görür; onu tutmak ister, ama paramparça olan bir bedenin karanlığına düşer.
Varlık, kendi formunu yadsır, başlangıçtaki maddesine döner, en sonunda kendini yok etmek üzere. Varlığın yok edilmesi, formun dağılması: Öze karşı işlenmiş bir günah. Her günahın bir cezası vardır: Kendinden geçme durumundan, esrilikten sıyrılır sıyrılmaz, kendimizi yeniden bize yadırgı bir beden ve ruhun karşısında buluruz.
Sonra da o bildik soru:
Ne düşünüyorsun?
Yanıt: Hiç.
Yankıların sonsuz dehlizlerinde yinelenen sözcükler."