Sayısal düşünmeye çok fazla alışmışım. Bazen yorumlarken kelime bulamıyorum ya da içgüdüsel bu düşünceyi daha iyi yorumlayabileceğimi biliyorum. Birde yorumumu okuyunca anlatmak istediğim düşüncenin çok azını aktardığımı düşünüyorum. Bir tek ben mi böyleyim diye merak ettim :D
·
1 görüntüleme
Kendini ifade ederken zorlanmanin kaynagi sayisal dusunmeye cok fazla alismis olman degil, sevgili Ayda'nin da soyledigi gibi pratik eksikligi. Daha fazla pratik yapman gerekiyor. Bunun icin de cesitli kelime oyunlarini deneyebilirsin.
Mesela tabu, bilincli oynandigi takdirde bu konuda cok yardimci olacak bir oyundur. Arkadaslarinin ifade sekliyle kendininkileri karsilastirabilirsin, oyun bittikten sonra bazi kelimeleri nasil daha iyi ifade edebilirdin konusunu arkadaslarinla tartisabilirsin.
Bir de "apples to apples" oyunu var. Bunda da her kart seciminden sonra ebe arkadaslarina neden o karti cektigini anlatabilir. Hatta soyle de bir kural ekleyebilirsiniz: Sectigi karti neden sectigini guzel bir sekilde ifade edemeyeni yada digerlerini de ikna edemeyeni cezalandirabilirsiniz.
Diger bir oyun, bir grup arkadasin icinde bir kisi ebe secilir. Sonra herkes rastgele bir kelime soyler. Ebenin gorevi rastgele secilen butun kelimelerin icinde gectigi mantikli bir hikaye uydurmak ve bunu dikkatli ve tutarli bir sekilde anlatmaktir. Yaptigi her hata (anlatim bozuklugu, tutarsizlik gibi) icin bir ceza alir. Cok eglenceli bir oyundur, ne kadar komik hatalar yaptigini fark edeceksin.
Bu oyunlara ek olarak bol bol anlatim bozuklugu sorulari cozebilir ve hatta bunu gunluk hayatina uyarlayabilirsin. Yani cevrendeki insanlari dikkatli dinleyip, yaptiklari anlatim bozukluklarini yakalamaya calisabilirsin. Tabi bu arada kendin de o anlatim bozukluklarini yapmamaya calismalisin. Belki bir arkadasini bunun icin gorevlendirebilirsin, yani senin anlatim bozukluklarini yakalamasi icin. Ben orta okula giderken sozelci cok samimi bir arkadasimla devamli birbirimizin anlatim bozukluklarini yakalama oyunu oynardik. Cok faydasini gordum.
Son olarak da yazma konusunda pratik yapmani tavsiye edebilirim. Bunun icin GRE veya TOEFL sinavlarinin yazi konularini (writing topics) kullanabilirsin. Hergun hosuna giden bir konu (soru) secip, Turkce olarak 500 - 750 kelimelik bir makale yazabilirsin. Tabi yazip birakmayacaksin. Ertesi gun o yaziyi tekrar acip, daha iyi nasil yazabilirdin diye tekrar uzerinden gideceksin. Bir sonraki gun tekrar. Mukemmel oldugunu dusunene kadar tekrar tekrar yazini duzenleyeceksin. En son bir kac arkadasina konu basligini ve yazini gonderip sana donut vermelerini isteyeceksin (hatta mumkunse sayisalci sozelci, kiz erkek, yasca senden buyuk kucuk farkli ozelliklerde insanlar sec). Hatta belki bu sitede ilgilenen arkadaslarla bile boyle bir grup olusturulabilir ve cok da super olur.
Senin gibi olan insanlar var tabii ki onları da en iyi kendileri gibi olanlar anlıyor
Bende garip bir asosyallik var. İzmir'e gidip onaylandı. :D Arada sözlük karıştırıp biraz kelime haznemi geliştiresim var. Eski Türkçe hocalarım gözleriyle görseler de inanmayacak olay kitap nelere kadir :D
elektrikçi müh. memur hemen aynı frekansa bağladın olayı :D
:)) Eminim değilsindir.
İyi sitede bana benzeyen kişiler var :)
Ben sözelim benim öyle bir derdim yok mu diyorsunuz :D
Emel G. önerileriniz için teşekkürler ve grup olayı güzel fikir editörlere önerirseniz kabul ederler büyük olasılıkla. Sayısal düşünme etkisinden(Buradan sonrası tamamen şahsi deneyimlerim.) dolayı ilk okuduğum kitaplar polisiye , fantastik kurgu ve bilim kurgu türleri idi. Bu türlerde kelimelerden çok karakterlere kişiliklere , olay örgüsüne, duygusal durumlarını analizine , çevreyi hayal etmeye , kurgu mantığına ve olay çözümlere dikkat ediyordum. Sonradan kişilik olarak gelişince , klasiklerin muhteşem diliyle ve bu siteyi tanışıncaya kadar yazısal olarak düşüncelerimi ifade etmeyi gerek duymazdım. Ondan dolayı sayısal düşünme olarak genelle yaptım pratik eksikliğimi.
işi hemen sonuca baglayayım dedim:)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.