Çok uzun yıllardır evli olan bir çiftin hikâyesi bu..
Adam her yıl evlilik yıl dönümünde eşine bir buket kırmızı gül gönderir. Eşini çok seven bu adamın geleneği, adam ölünceye kadar devam eder. Adam bir gün ölür. Cenaze töreni yapılır, taziyeler dilenir ve kadın bir başına yıllardır hayatını paylaştığı arkadaşı, eşi, sevgilisi kısacası her şeyi olan adam olmadan evine döner.
Eşi ölen bu kadın, adamın yokluğuna bir türlü alışamaz ve neredeyse her gün ağlayıp onu düşünür. Bu gel zaman git zaman böyle devam eder. Yine bir evlilik yıl dönümü gelir çatar. O gün kadının kapısı çalınır kadın kapıyı açar ama kimsecikler yoktur. Sadece yerde bir buket kırmızı gül demeti durmaktadır.
Kadın heyecandan titremeye başlar ve demeti alır. Bayılmak üzere olan kadın, gül demetinin üzerindeki notu görür ve korkarak okumaya başlar. "Karıcığım biliyorum bu senin için büyük ve şaşkınlık veren bir sürpriz oldu ama bilmeni isterim ki, Sen her zaman benim en yakın arkadaşım, dert ortağım ve aşkım oldun. Ölmekle Seni sevmekten vazgeçmiş değilim. Sevgiler ve mutlu bir hayat dilerim. Lütfen hayatını mutlu olarak yaşa ve beni fazla düşünme. Bu güller sana sen kabul ettiğin müddetçe gelecek. Taki çiçekçi seni evde bulamayana kadar. O gün 5 kez gelecek ve eğer sen hala yoksan, anlayacak ki sen de benimle berabersin.
"Seni hala çok seven eşin..."Kadın bunun kötü bir şaka olduğunu düşünerek hemen çiçekçiyi arar ve durumu sorar. Çiçekçi ona her şeyi anlatır: " Hanımefendi, eşiniz size her sene bu güllerden gönderirdi Ve o bana bir gün ölürsem, bu gülleri her sene aynı vakitte yine götürmemi söyledi ve bunların ücretlerini de o zaman fazlasıyla ödedi." Kadın telefonu neredeyse elinden düşürürcesine kapattı ve gözyaşları içinde güllere sarıldı......
" Sevgi tükenmeyen bir hazinedir.
Allah, hepimizi gerçek bir sevgili yapsın ve gerçek sevgiliyle karşılaştırsın... "
Gerçek sevginin kölesiyim..