Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

687 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Yorumlarda Suç Ve Ceza hakkında konuşalım.
Merhaba,bugün sizlere Psikoloji'nin baş yapıtı,Olgunluk döneminin en büyük romanından bahsedeceğim;Suç ve Ceza'yı anlatacağım.Bu kitap 150 yıl önce Dosteyevski'nin sesinin günümüze ulaştığı ve Edebiyat yaşamına damgasını vuran eşssiz bir eser.(Sizlere tavsiye vermek istedim.)Stefan Zweig'ın üç büyük ustayı anlattığı bir eseri vardır.(Üç Büyük Usta) .Kitapda bahsi geçen 3 büyük ustadan biri ise Dostoyevski'dir .Dostoyevki'nin isterseniz bütün eserlerini okuyun, isterseniz hiç bir eserini okumayın. Dostoyevski'yi ,onun o eşssiz düşüncesini ,felsefesini,hayatını, beynini,yaşamını ,Suç ve Cezayı kocaman bir kaleye benzetirseniz ,kapısının kilidini açıp onun muhteşem düşüncelerinin içine içeri girmek isterseniz, Stefan Zweig gibi harika bir ustanın kaleminden Dostoyevski ile ilgili ne söylediğini okuyun. İnanın onun kaleminden dinledikten sonra ve Dosteyevki'nin tüm eserlerinin okuduktan,üzerine düşündükten sonra önünüze bambaşka bir Dünya çıkacaktır.Ben biraz sizlere kalemine,düşüncelerine hayran olduğum Dosteyski'den bahsedeyim .Eminim siz de ona anlattıklarımdan sonra bir hayranlık duyacaksınız.Dosteyevski Çarlık döneminde yaşamış biri .Halkın ,köylülerin perişanlık içerisinde yaşadığı ,sersefil olduğu birşeylerin gerçekten yanlış gittiği artık vicdanlı ,duyarlı insanlar ,aydınlar tarafından gençler ,taradından farkediliği ve bunun eleştirildiği dönemde yaşamış bir adam. 28 li yaşlarında Sosyolist gençlerlerle bir araya geliyor ve Rusya'nın halinin ne olacağının cevabını arıyor . Bu esnada Çar'ın askerleri gelip ,Dostoyevski ve arkadaşlarını alırlar .Dostoyevksi yargılanır ,hakkında verilen karar ise idamdır.İdam kararı infaz edilmek üzere Dostoyevski hücreden alınır ,karar ona karşı okunur .Ardından papaz gelir ,kendisini son bir defa vaftiz eder. Dostevski direğe bağlanır atış mangası karşısında,eller tetiktedir.Dostoyevski ölümle o esnada burun buruna gelir,ölümle göz göze gelir ,ölümün resmen gözlerinin içine bakar.Ölüm gerçeğini bütün hücrelerine ,iliklerine kadar hissettiği anda çar kararını değişitirmiş,Dostoyevkni'nin idam cezasını sekiz yıl mahkümiyete ve kürek cezasına çevirmiştir. Tam ölümü beklediği anda bu karar ona söylenir ve yaşama geri döner.Bu kitap böyle bir insanın elinden çıkmıştır,ölümün gözlerinin içine bakan bir adamdan .Bunu da bilmenizi istedim.Kitabı okurken 1860'lı yıllara birlikte derin bir yoluculuk yapacağız.Birlikte Petersburg'a gideceğiz.Dostoyevski'nin unutulmaz kitabından bahsedeceğiz.Her dönemin kitabı,her devrin kitabı Suç ve Ceza ile yolculuğa çıkacağız.Öyle karakterler tanıyacağız ki,onlarla öyle derin yolculuklara çıkacağız ki, biz de onlarla beraber halden hale ,şekilden şekile gireceğiz.Duygularımız tavan yapacak. Biz de kendimizi yokluyacağız.Biz onlar yerinde olsak nasıl davranırdık ,nasıl düşünürdük? Diye kendimizi yokluyacağız.O dönemin yaşantısı nasıldı, toplum nasıldı ,bireyler nasıl davranıyorlardı? Hepsini göreceğiz. Bu kitabın gerçekten yaşayan bir kitap olduğunu hissedeceğiz.Ana kahramanımız Raskolnikov (Raskol, “bölünmüş” veya “parçalanmış” anlamına gelmektedir. Bu kısım 17. yy’da Rus Ortodoks Kilisesi’nde meydana gelen anlaşmazlıklara atıfta bulunur. Dostoyevski, çalışmalarında Ortodoks sembolleri yerleştirmeye özen gösteren koyu bir Hıristiyandı. Raskolnikov ismi de, aşırı duyarlı bir aydın ve balta sallayan bir manyak karakterleri arasında sıkışmış karakter için uygun bir seçim olmuş oluyor.) Bence Dostoyevski Raskolnikov üzerinden, tek bir karakter üzerinden Pskiloji ilminin bütün kuramlarını bize vermiştir.Raskolnikov Okuduktan sonra unutamayacağınız bir karakter olucak.Hem o hem onun arkadaşları,hem onun ailesi,hem onun aşkı gerçekten yaşayan karakterler.Bu karakterler o yıllarda kalmamışlar hala bizimle beraber günümüzdeler.Hazırsanız şöyle bir yolculuğa çıkalım . Önce biraz Raskolnikov'u tanıyalım.Genç bir hukuk öğrencisi Taşra'dan büyük şehre okuyamaya geliyor,hukuk okuyacak mesleğini eline alacak ve yoksullukla savaşan annesi ve kız kardeşine sahip çıkacak. Belki onlarıda taşradan getirecek ve hep birlikte mutlu yaşayacaklar.Raskolkinov'un çok büyük hayalleri var .Okumak istiyor,okumaya meraklı çağdaş düşünceleri var,özgür düşünceleri var ama ne kendiyle barışık ne de toplumla barışık .Hep düşünüyor yoksulluğu düşünüyor.Yoksulluğu düşünürken bir anda zenginliği düşünüyor çünkü büyük şehre Petersburg'a gelmiş ama öyle bir görüntü var ki bir anda büyük binalar ,güzel giyinimli insanlar bir yanda da yoksul insanlar yoksul sokaklar,yoksul mahalleler .Para için güçlükle çalışan insanlar,erken yaşta ölenler,açlıktan ağlayan çocuklar işte iki dünyayı aynı anda yaşamaya çalışıyor ve bu olanları kafasında bir mantığa oturtmaya çalışıyor.Eski dünyayı düşünüyor,eski zamanları düşünüyor.O zamandan beri insanlar yoksullukla uğraşmış ama bir kesimde daha özgür olmuş istedikleri her şeyi elde etmişler.Bütün bunları konuşurken kendini bir anda kaybediyor.Bilinci bulanıyor,ruhu hastalanıyor ve yoksulluktan artık okulu bırakmak zorunda kalıyor.Para kazanmak için bir kaç özel derse gidiyor ama yok olmuyo onu da bırakıyor. Küçücük odasında kirasını ödeyemecek duruma geliyor .Hep düşünüyor, yürüyor, uzaklara dalıyor ve kafasında insanları ikiye ayırıyor. Sıradan insanlar ve olağanüstü insanlar.Ona göre sıradan insanlar yasalara uyan, çalışan ,çalıştıklarıyla geçinmeye çalışan hastalandıkları zaman''Tamam ne yapalım ,kaderimizmiş .''Diyen ,hiç bir şeye asilik yapmayan her şeye boyun eğen insanlar. Olağanüstü insanlar ise ,yeni devirler açmış insanlar, büyük insanlar hedef koymuşlar .Sıradan insan olmaktan kurtulmak için savaş çıkarmışlar, kan dökmüşler .Önlerine geçen her şeyi ezmişler ve tarihe isimlerini yazmışlar. Yeni devirler ,yeni dönemler başlatmışlar.Raskolnikov, sıradan insan ve olağanüstü insanlar arasında sıkışıp kalmış ve kendince şöyle düşünüyor.''Napolyon mesela, benim yerimde olsa ne yapardı ,bu durumda?''Raskolnikov artık bir sosyal deney yapmak istiyor. Kendince haklı bulduğu sebeplerden bir suç işlemeyi kafasına koyuyor. Artık yatıyor, kalkıyor o suçu düşünmeye başlıyor.En ince detaylarına kadar işleyeceği suçu düşünüyor.''Ben toplum için faydalı bir şey yapacağım, ben sıradan bir insan değilim ,ben olağanüstü bir insanım.Ben bu suçu işlicem ve toplumda bunu kabul edicek.Bunu gerçekten de bir deniyeceğim.''diyor.Gündüzünü ,gecesini bu suç için ayırıyor.Gece yatarken en ince ayrıntısına kadar işleyeceği suçu düşünüyor.Sabah kalktığında vicdanen'' Bir dakika, sen böyle bir insan değilsin,sen buraya hukuk okumaya geldin .Sen de sıradan bir insansın ,böyle şeyler yapma.''diyor. Günler böyle geçiyor.Bunalımla zamanalar geçiriyor ,artık ruhu iyice bulanmış durumda bir meyhaneye gidiyor, yaşlı bir adamla karşılaşıyor.Bu adam sarhoş bir adam ,sürekli içen bir adam .Onunla sohbete başlıyorlar ve adam ona öyle bir şey diyor ki Raskolnikov neye uğradığını şaşırıyor.Çünkü adam ona şöyle bir şey diyor.''Ben çocuklarıma bakamıyorum .Üstümdekileri bile içki almak için satıyorum. Karım bundan çok rahatsız, neyseki büyük kızım var bize bakıyor bana arada içki parası veriyor.''Raskolnikov ne iş yaptığını nerede çalıştığını sorunca o da diyorki ''O bedenini satıyor .''Raskolnikov neye uğradığını şaşırıyor.Bir babanın bunu bu kadar rahat anlatması bu kadar çaresizce ya da bu kadar normal bir şeymiş gibi anlatması ama aslında onun o çektiği acıyıda o adamda görmesi ,kafasında yine bambaşka şeyler dolduruyor ve tam o konuşmamının üzerinde eve gitiğinde annesinden gelen mektubu okuyor. Annesi şöyle diyor ''Yakında kız kardeşinle birlikte Petersburg'a geliyoruz. Sana bir müjdemiz var .Kız kardeşin zengin bir adamla nişanlandı. Artık orada yaşayacağız .Hem sen daha rahat okursun, okuduktan sonra da işin hazır .Raskolnikov şöyle bir düşünüyor.Meyhanedeki adamın kızı, Sonya ailesini geçindirmek için bedenini satıyor. Kendi hayatından vazgeçmiş ve diğer tarafta kız kardeşi var .Kendisi için onun okuması için ya da hayatını bir şekilde garanti altına alması için yaşlı bir adamla aşık olmadığı bir adamla evlenmeyi kabul ediyor.Yine düşüncelere dalıyor. Ona göre ikside aynı şey, ikiside kendi hayallerinden vazgeçmek ,kendi hayatını bırakmak, kendi bedenini satmak.Evet ,artık emin o suçu işleyecek .Zaten topluma zarar veren bir kadın o ,yaşlı bir kadın zaten ne kadar ömrü kaldı ki? Tefecilik yapıyor .İnsanların zor durumlarında faydalanıyor, haksız kazançlar elde ediyor. Kimseyede bir faydası yok . Tüm işaretler Raskolnikov'un bu kadını ortadan kaldırması yönünde .O bu kadını ortadan kaldırırsa toplum için iyi bir şey yapacağını düşünüyor .Bunun için onu kim suçlayabilir ki? Ve bu davranışla bu suçu işleyerek o da artık sıradan insan olmaktan kurtulacak .Belki bir Napolyon olucak .Raskolnikov planladığı gibi cinayeti işliyor.Yalnız düşünemediği bir olay ile karşılaşıyor. Cinayeti işledikten sonra, kadının kız kardeşi beliriyor ve aklında yokken onuda öldürmek zorunda kalıyor.Artık bir katil ,artık olağanüstü insanların sınıfına girebilir. Kaçıyor olay yerinden. Bir an bir sıtma tutuyor ,kendini kaybediyor. Kanı temizlemeye çalışıyor eve gidiyor ve kendini yatağa bırakıyor. Bir değişiklik yok hala sıradan hissediyor, olağanüstü hissetmiyor .Bunun tam tersine kendini öyle bir yükün altına girmiş hissediyorki .O vicdan mekanizması öyle bir çalışıyorki ,artık iyice kendini kaybediyor. Günlerce hasta yatağında yatıyor,yerinden kalkamıyor, titremeler tutuyor,, sayıklıyor ve yanında en yakın arkadaşı var. Ona destek olmaya çalışıyor onun bu hastalığını,sayıklamalarını anlayamıyor''Neden böyle oldu?'' diyor. Bir ara ,kendine gelir gibi oluyor ve sonra yine cinayet haberlerini duyunca tekrar yatıyor annesiyle kız kardeşi de geliyor. O arada çünkü kız kardeşi artık evlenicek. Böylece günler geçiyor, Raskolnikov biraz kendisine geliyor artık kalkıyor, bakıyor ki polisin elinde onun katil olduğuna dair hiç bir ipucu yok. Herkes birilerini sorguya çekiyor ,birileri suçlu bulunuyor ama onun ismi hiç geçmiyor. Sadece vicdanıyla baş başa. Bir korku geliyor ''Ya yakalanırsam , bir ipucu bulurlarsa ya sürgüne gidersem , kürek mahkumu olursam.Önümde bir hayat var bunları da istemiyorum .''diyor.Kafası gerçekten karışıyor ve her konuştuğu insan sanki onun cinayet işlediği biliyormuş gibi bir psikolojiye kapılıyor ve öyle doğal davranmaya çalışıyor ki, ama işi biraz abartıyor .Olur olmadık hareketlerde bulunmayaya başlıyor. İnsanlardan kendini iyice ayırıyor o çok sevdiği annesinden ve kız kardeşinden bile nefret etmeye başlıyor. Öfkesi büyüyor, kabarıyor .Ne yapacağını bilmez bir halde bir sabah kalkıyor ''Teslim olucam .''diyor .Akşamı ''Bir dakika benimle ilgili bir ipucu yok ve ben toplum için faydalı bir şey yaptım.Ben aslında suç işlemedim.'' diye kendi kendinia avutuyor. Sonya ile tanışıyor .O meyhanede içki içen adamın kızı olan Sonya.Aşık oluyor ona. Çünkü Sonya'da kendisinden bir parça görüyor.Sonya'da insanlar tarafından ezilmiş ,değer görmemiş nazik bir kız, kibar bir kız yaptığı işe karşılık utangaç bir kız .Sonya Raskolkinov'un iyice dikkatini çekiyor. Bir arkadaşlıkları başlıyor ve Sonya'ya yaptığı suçu itiraf ediyor .İşte burada o itiraf çok önemli orada bu suçu yaptığına dair öyle ipuçları veriyorki, okadar şaşırıyorsunuzki ,bir an siz bile şu çelişkiye düşebilirsiniz. Haklı mı ,haksız mı?Gerçekten suçlu mu, suçsuz mu ?Ve ondan sonrası sizde.Sizi güzel bir yoluculuğa bırakıyorum.Siz okurken şunu göreceksiniz Raskolnikov ,sıradan insanlıktan Napolyon olup olağanüstü insan olabildi mi? Sonya ile hayatları noldu ?O gerçekten suçlu muydu ,yoksa dediği gibi o olağanüstü bir insan mıydı?Yeni bir devir mi başlatıcaktı?Yaptığı deney nasıl sonuçlandı?Bu kitap gerçekten de yaşayan bir kitap her toplumun kitabı, her toplumu yaşadığı sorunlar ele alınmış ve biz o sorunlara nasıl bakıyoruz ,o insanlara hangi gözle bakıyoruz? O insanların suç işlemesinde toplumun bir suçu var mı yok mu ?Yoksa insanlar doğuştan mı suç işlemeye meyilli olarak doğuyorlar. Her şeyi tekrar sorgulayacaksınız ve kitabı kapattığınız zaman hani şöyle derler ya ''Dayak yemiş gibi hissettim ,yumruk yemiş gibi hissettim.''İşte bu kitapla öyle vedalaşacaksınız .Kapattıktan sonra tartışılan konulara dahil olacaksınız.Kadın erkek eşitliği evet onu da göreceksiniz kitapta toplantılarda konuşuyor insanlar ''Kadın ve erkek eşit olur mu hiç ?''Ya da bir kısım daha çağdaş düşünen gençler''Tabiki eşitler.''diyor. 1860 lı yıllar diyorum şuan hala konuşuyoruz''Kadın ve erkek eşit mi?'' diye. İşte bu yüzden yaşayan bir kitap, bu yüzden okunması gereken bir kitap, bu yüzden analiz edilmesi gereken bir kitap .Kendinizi o dönemde o ortamda hissedin ,kendinizi o insanların yerine koyun ve sonra günümüze geldiğiniz zaman tekrar bir gözden geçirin. Bir insan nasıl olabilir de kendi hayatında bir insan öldürmeden bir insanı öldürmüş insan psikolojisini yaşamadan böyle bir eseri nasıl yazar diye düşünüyorsunuz. böyle bir karakteri nasıl yaratmış diye düşüyorsunuz. Bir sonraki kitapta görüşmek üzere.Kendinize iyi bakın. Hoşçakalın,kitapla kalın.
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022159,1bin okunma
·
241 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.