Takip etmeye devam ettiğim İthaki Bilimkurgu Klasikleri serisinin fırından yeni çıkan ekmek tazeliğindeki eseri. Kitap esasında 3 tür varlık etrafında kurgulanmış ve 8 ayrı bağlantılı hikayeden oluşan bir eser. İnsanlar, Robotlar ve Köpekler Simak'ın kurguladığı evrenin başrolleri. Günümüzden milyonlarca yıl sonrasında adı dahi hatırlanmayan İnsan'ın Dünya'yı ve Kent'leri terk edip gitmeleri; Köpeklerin ve Robotların ise bu evrende iç içe, barış içerisinde bir hayat sürdürmeleri konu ediliyor. Kent, savaş, öldürme, silahlar gibi pek çok olumsuz unsurun Köpekler ve Robotlar tarafından unutulmaya yüz tutmuş olduğu; İnsanların ise bu iki topluluk tarafından bir masal kahramanı gibi zar zor hatırlanan bir varlık olarak yansıtıldığı bir evren. İnsanlar elde ettikleri ucuz atom enerjisi sayesinde Kent'leri boşaltmış ve bir arada yaşamak gibi günümüz için oldukça hayati bir meseleyi hayati olmaktan çıkartmışlar. Geride kalan Köpekler ve Robotlar ise İnsan olan ancak bu isimle dahi anılmayan Webster ailesinin hikayeleriyle bezeli bir hayat sürüyorlar. Eseri okuyup tamamlamam kişisel sebeplerimden ötürü oldukça uzun sürdü. Bu sebeple zaman zaman kopukluklar yaşasam da, bu seride yer alan eserler oldukça ilgimi çekip beğenimi kazansa da aynı şeyleri Clifford Simak'ın Kent'i için söyleyemeceğim. Kitabın sonuna doğru özellikle yazarın İnsanoğlunun doğasında yer alan öldürme ve nefret etme gibi duygularına atıfta bulunması ve bunun yersizliği üzerine Köpekler ve Robotlar aracılığıyla konuşması haricinde bu tür kitaplarda bulabildiğim ''sonuç çıkartma, ders alma'' işlevini tam olarak yerine getiremediğini düşünüyorum. Şahsen kitapta umduğum üslubu da sonucu da bulamadım ancak yine de serinin tutkunları için eserde yer alan yaklaşımın farklılığından kaynaklı olarak okumaları gerektiğini düşünüyorum. İlgilisine, meraklısına gidecek olan bir kitap.

KentClifford D. Simak · İthaki Yayınları · 2020170 okunma

·

99 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Oğuz