Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

516 syf.
·
Puan vermedi
"Hayatımın en mutlu ânıymış, bilmiyordum. " Diyerek başlayan roman ilk cümleyle merak uyandırmayı başarıyor. Okuru bir maceranın içine sürüklüyor. Kemal, Füsun, Sibel, Nesibe Hala, Tarık Bey, Feridun, Zaim, Nurcihan, Mehmet ve diğerleri... yazarın incelikle tarif edilmiş anlatımlarıyla her birini yakından tanıyoruz. Tanınmış bir ailenin, donamlı ve herkes tarafından beğenilen kızı olan Sibel ile nişanlanma arefesinde olan Kemal, bir uzak akraba kızı Füsun'a tutulur. Merhamet Apartmanında Füsun ile geçirilen 44 günün sonunda Kemal ve Sibel nişanlanır. Kemal hem Sibel hem de Füsun ile ilişkisini devam ettireceğini zanneder. Ancak ertesi gün saat ikide Füsun gelmez Merhamet Apartmanına. Burda başlar olayların düğümü. Aylarca Füsun'a ulaşamaya Kemal, hasta birisi olup çıkmıştır. İçine kapanır kimseyle konuşmaz, kendini sarhoşluğa vurur. Dayanamaz içini Sibel'e döker ve Sibel Kemal'i iyileştirebileceğini düşünür, bu durum bir takıntı diye düşünür ancak aylarca çabalamasına rağmen başaramaz. Sibel sonunda Kemalle olan nişanını bozar. Bu durum İstanbul sosyetesinde büyük dedikodulara sebep olur. O dönemin İstanbul'unda evlilik öncesi birlikte yaşamak alışılmış bir durum değildir. Aylar sonra Füsun'a ulaşan Kemal öğrenir ki Füsun evlenmiş. Füsunların evine 8 yıl devam eden ziyeret onları bir aile yapmıştır. Nesibe Hala ve Tarık Bey Kemal'i her akşam yemeğe bekler olmuşlardır. Kemal o evden aldığı Füsun'a ait eşyaları biriktirmeye başlamıştır. Füsun'a yakın olmak ister çünkü evlilik hayali kurmaktadır. Füsun aktris olmak için çabalarken eşi Feridunla araları bozulmaya başlamıştır. Yıllar geçer ve tam kavuşacaklarken ebedî ayrılık gelir çatar. Füsun'a ait her şey bugün müzede sergilenmektedir. Yaşanan onlarca acıya, üzüntüye, dökülen gözyaşına rağmen Kemal'in son sözü, Herkes bilsin çok mutlu bir hayat yaşadım, olur. Olayların başında geçici bir heves gibidir Füsun Kemal aşkı. 18 yaşındaki Füsun gençliğinin en güzel yıllarında Kemal'in nişanlaması acısına dayanamaz. Peki Kemal neden hem Füsun hem de Sibel'i istemektedir? Sibel ruhunu, Füsun bedenini doyuruyordur çünkü. Babası bir sohbetinde oğluna bunun olabileceğini, kendinin de yaşadığını, ama bunu eşinden gizli tutmasını önerir. Yıllar geçer babasının vefatından sonra annesi dile getirir babasının gizli aşkını. Bu durum eşini aldatmayı meşrulaştırır gibi gösterilmiş bir kalıba sığdırılarak ama gözden kaçırılan şu ki aldatılan kadın değil kendi kendini aldatan erkek. Kemal de yaptıklarının bedelini ağır ödüyor. Belki takıntı belki aşk ile Füsun'a bağlanıyor. Gerçekte çok farklı olan bu iki insanı ayrılık bağlıyor birbirine. Olaylar geliştikçe acaba Füsun Kemal'i hiç sevmedi mi ya da yaşadıklarının intikamını mı alıyor demeden edemiyor insan. Yazar çok basit bir hikâyenin içine 1970, 80, 90 yıllarının Türkiyesini, ülkenin darbelerini, sağ sol çatışmalarını, sosyal yapısını, aile yapısını, siyasetini, ekonomisini sanatını da katarak devasa bir sanat eseri ortaya çıkarmış. Okurken bazı yerler ilerlemiyor evet, bazı yerlerde sürekli tekrarlar var sıkıcı gelebilir ama özenle okumaya devam edip son sayfayı bitirince muhteşem bir edebiyat tadıyla başbaşa kalacaksınız.
Masumiyet Müzesi
Masumiyet MüzesiOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 202241,1bin okunma
·
31 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.