Giden son kuşlar mıydı, yoksa son kuşlarla birlikte uçup giden son insanlık kırıntıları mıydı? Yaşatılmaya çalışılan "Azat buzat beni cennet kapısında gözet" geleneği ile kafeslere tıkılıp gökyüzüne,özgürlüğüne salınan kuşların biten insanlıkla beraber o kafeslerde ölüşü aslında ölen vicdanlardır. Hani "insanlık öldü mü?" diyoruz ya günümüzde,meğer insanlık her dönemde sorgulanan,bulunması zor bi değermiş. Anadolu'nun çeşitli yerlerinden İstanbul'a gelen yoksul çocukların "ekmek parası" kazanırken kaybedilmiş insanlığa,vicdana şahit oluyorsunuz okurken. Yaşatılan her eski gelenekte bir değer vardır esasında. Tıpkı bu romandaki gibi zahiri olan belki 3-5 kuruş ekmek parası kazanmadır ama aslolan bizi biz yapan değerlerden birinin kalabalıklar arasında sessizce kaybolmasıdır. Bir solukta okunabilecek, okurken sık sık ayna vazifesi görebilecek bir Yaşar Kemal klasiği.