Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Dostum Selmet’e sevgilerle.
Yorgun emekçilerin alın terini toplayarak Kapkara olmuş bulutların altında puslu havalarda kırağı düşmüş toprağa ayak izlerini bırakmış çocuk. Mısır tarlalarında esen yelle Savrulan sahipsiz bir tohum gibi Yerini yurdunu arayan Bir kase yoğurt ve mısır ekmeği ile Karnını doyuran çocuk. Büyürken büyümeye doğru yürürken Ayağına giydiğin kara lastik pabuçla Çamurlara batıp çıkarken, ananın yüzündeki, gönlündeki, yüreğindeki sevgiyi, yiğitliği, erdemi sırtında taşıdığı balya balya otlara rağmen, kalbinin kapakçıklarından damarlarına oradan da vücudunun tüm noktalarına taşırken yeri gelince aç, yeri gelince tok ama her zaman gerektiği kadar aş ile beslenerek önce delikanlı ve sonrasın da usta olurken ben senden çok uzaklarda bir çırak, masmavi gökyüzünün altında elma şekeri elinde sinema bileti cebinde yaşarken nerden bilebilirdim sana yazılmış bir dostluğun kulu kölesi olacağımı. Sen usta olarak ahşabın sıcaklığıyla yoğrulurken Ben nasıl şikayet ederim; demirin soğukluğu ile boğuşmaktan, Sen; emek, erdem, ahlak hülasa adam gibi adam olmak derken Ben çırak olarak nasıl karşında eğilmeden yaşayabilirim. Yükseklerin soğuğunu, alçakların tozunu yutan Sen Bir odun parçasına sanatınla can olan Sen Kitabı okuyan, türküleri ağlatan Sen Bir yudum ömre yüzlerce insanlık senfonisi besteleyen Sen Avuçlarım kanlar içinde kalana kadar seni ayakta alkışlayan Ben Taşan, kabaran kısaca Sel – Met olup kabına sığmayan Sen. ihtiyar
·
9 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.