Merhabalar!
Bugün hemen hemen herkesin konusuna az da olsa hakim olduğu Aşk-ı Memnu ile geldim.
Okuduğum kitaplarda,izlediğim dizi/filmlerde yanlış adamı seçen her kadının geçmişinde aile sevgisizliği yatıyor ve kadın bulduğu ilk fırsatta tutunacak bir liman arıyor.Bihter’in de kendisinden yaşça büyük hiç sevmediği bir adamla evlenmesinin sebebi: Babasını tanıyamamış,annesinden de hiç sevgi görmemiş olmasıdır.
Yasak aşkı başlatan Behlül olmuştur.Babası gibi gördüğü adamın eşine -yengesine- aşık olmuştur.Bihter de karşılık vermiştir.Duygular o kadar abartılı ki aşk mı,takıntı mı karar veremedim açıkçası.
Sonu zaten biliniyor..Her şey ortaya çıkar; Bihter kalbinden,en çok acı çektiği yerden kendini vurur.
Halit Ziya Uşaklıgil’in ustalığına diyecek bir sözüm yok ama bu kitabında bence insanı körelten duygular aşırı abartılmış.Evet “Para,mutluluk getirmez” algısını okuyucuda uyandırmayı amaçlamış ama gerçekten hırs,ego,menfaat,kin o kadar ön plandaydı ki kitaptaki olayları biliyor olmama rağmen çoğu yerde “Yok artık” dedim.(Her yıl Bihter’in ölümü gündeme geldiğine göre bence çoğunluk benimle aynı fikirde.)
Keyifli okumalar diliyorum..
"Söylenmemiş söz ağırlaşır..."
