Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

CANDAKİ ERKEK
Kendimden geçmenin vakti bugün Sebep hiç aramam, sonuç sitemler olsun Kafamın durgun sularında dalgın dalgın dolanan düşünceler Her cümlemin başında tıkanıp kalışlarım Her akşam hırıl hırıl tıkanan nefesim gerekirse hayata karşı tahlilim olur. Bugün sebepsiz bir ruh hastası gibi dertleneyim Kendi dünyamda sakladığım o büyümemiş çocuk kıyametleri koparsın Annem beni nasıl doğurduysa aynen o şekil dünyanın fahişeliğinden bîhaber olmak istiyorum Asosyallik felsefî kaynağım, şerefsizlik alıpta okumadığım kitap olsun Efendilik diye giyindiğim kıyafet pek şık durmuyor ortamda Gelip geçene bu dünyadan ne götürdüklerini sormak istiyorum Lâkin ben alacak bir şeyde bulamadım Hep şaşırdım geride kaldım, önyargılar ayaklarıma kelepçe vurdu Evet; paslı ve her an kırılacak gibi ama bir o kadarda tutarsız canımı acıtan Kendime ne kadar sövsemde hiç alışık olmadığım şekil hayattan soğudum Evet bir cümlemin devamını getiremezken gelecek cümleyi görmezden geliyorum, insanlar gibi... Kendimden bayağı bayağı geçmenin vakti bugün Kafiyeler uymasın, redifler gelsin ağzıma sıçsın Benim kendime isyanım böyle: Pollyannayı Öldürmek... Kalbimdeki kadınla kafamdaki erkeği bir etmek Ki en ufak kavgaları olursa bilirim yapacağımı Yazdıkça açıklıyorum evelallah Aslında bu sonun başlangıcı olacaktı Belki son olmadı belki sonu kaçırdım O güzel aklıma gelmesin diye de çırpınışlarım Ve gerekirse yasakların içinde imtihana tabiyim Bir ortam var karşımda apaçık Kendime muhalefetim gibi önyargılı olmak istemezken insanlara İyi ya aptallık çukurunda yüzmeyi öğrendim Yazdığım, çizdiğimde nokta, virgül olmazken Hiç ahenge bakmaksızın iyi saklıyorum kendime inandırdığım yalanları Evet sıra sıra gelen her satırda aklımda olan kaleme düşene kadar her şeyi unuttum Sen bunu okurken ben kendi mezarımda bir fatiha okuyorum Karamsar değilim, mizacım bu dünyaya ters geliyor Anamdan aklı selim doğmuşken her sabah alkolik gibi uyanıyorum Bu dünyada hiç bir şey olmaması bile beni boğuyor Şu anlık 7 satır yazmışım Sanki böğrüme böğrüme yedim hepsini Ağız alışkanlığı anasını mı satarım, babasını mı şişlerim ama Eşoleşeğin saçma sapan tutarsız yeteneği olmasa Evet bundan sonrası saçmalık beni yavşaklaştırıyor, alışık değilim Alışık değilim en basit kurtuluş yolum Bazende söyleyemediğim, telaffuz edemediğim duyguların en iyi yolu Başkasını eleştirsem ağzıma sıçar ki ben kaliteli gevşeğim Bayağı bayağı başkasına küfreder gibi iyi rahatladım Ağzımdan bir, iki laf çıksa dar ağacında sallandırırlar küfretmek ne ki... Şimdi ben neye sitem ediyorum, neye öfkeleniyorum bilmiyorum ama Bir of çekmeye bile hevesim kursağım da kaldı Millete kafa uyduracağım diye öz aklım bok çukurunda kaldı Delilerin içinde akıllıyı seçeceğiz diye ne fırsatlar kaçırdık Ama fırsatı verende ne yavşakmış be... Benim aklıma gelen herkesin aklına geliyor Birde buna "tecrübe" diyorlar O benim basbayağı aptallığımken millet bunla onur töreni yapıyor Açık haba tımarhanede bir tabak yüzümün nuru hürmetine akıl verdiler de Özür dilerim midem kalktı Bir erkek gönlüyle bakıyorsa âşık, gözüyle bakıyorsa sırnaşık olur Gönül nereye, ne bedene bakarsa Mecnun olur, göz elbet kalçadan sınıra geçmez Gönül deli gibi sevdi göz lime lime doğradı Yaşamak yasaklansa ölmek için götünü yırtar insanlar Bu çok iyi oldu ha, tutar!. Ben şimdi ne anlatmak istiyorum, billi ki savaş Allah bana sabır versin şu güzelin gönlüne de beni versin Şu imtihan yazılı olsa aval aval suratına bakarım Kopya çekme imkanı da yok ki zaten herkes kaybediyor Mavi, yuvarlak kavanoz kırılmasın bana Evet son beşliğe gider gibi 14üncü satırı yazıyorum Bir gözüm Vanlı Mehmet ağabeyi de Sevdiğim olsa şiiri bırakır dudaklarına konarım Hakikaten bizim rüyalar ve hayaller görmekten mi ibaret? Gönül âşık olmaktan ötürü kavuşmamaya mı etti ibadet? Son beşliğe dört nala tıkıdık tıkıdık giderken asosyallik Başımın üzerinde bir ölüm gibi hayatımı kavuran serap Anası güldür, dikendir kızıma bu ismimi versem? Daha yolun başında ne anlatıyordum sonunda ne buldum Yazarken elime batan mürekkep yetim Tıkıdık tıkıdık beynimin içinde tepinen yapmak isteyipte yapamadıklarım Kim bilir yapabilseydim nasıl olurdum? Tam hayalin en güzel yerinde kişneyen hüzünlerim Bir yakın arkadaş olsa belki yazacağıma beynini şişiririm Ben şiir boyunca kaç "belki" yazdım acaba? Evet sol taraftan hayallerim atağa geçti Sağ taraftan maddiyat el hareketi çekiyor Tıkıdık tıkıdık boş hevesler içimi hırpalıyor Yor, yor, yor bu başka bahane... Evet gaza geldim... Garbın afakını bu zamanda ne yavşaklar sardı Benim iman dolu göğsüm eş olmadı gelene gidene Ulusum el mahkûm kime sığınsa Daha bu zamanda fışkırmaz da ruhu mücerret gibi naşım Ölümünde bir beklentisi kalmadı ki bu dünyadan gardaş Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda Ah ulan bir de o kravatlı pezevenkler olmasa Benim iman dolu göğsüm ancak bana yetsin bu zamanda Nerden nereye geldim gardaş... Iyiki de dost çevrem yok kalpazan olurdum... İşin garibi kimse kimseye alışık değil Kimsenin kimseden farkı yokken öz bezini taşıran siyasi görüşler rövanşta Herkes agı gugu ile sohbete başlarken Birde benbeyaz aynı kefene girecekken Gırtlağımıza ölümü dayayacak şeylere ne gerek var? İşin garibi şu ki gariplik peyda olurken Bir şey için emek göstermek yasaklandı Evet insan olmak toprak altında nanik nanik çekerken Benden daha beterini düzeltememe ümitsizliği Aslında bunlar birkaç sayfaya yetmeyecek düşünceler... Artık kim dost kim düşman seçemiyorum Dostunda canı sıkkın güveni yok Ben bu yolu gide gele usandım Bir gidip gelmesem arar mısınız beni? Varlığıma varlığını meşgul eden yokluğumu ne bilsin? Yollar seni gide gide usandım Ayağıma diken mi battı kazık etkisi var? Bir Leyla sevdim ondan başkası mı var? Yollar meselenin bokunu çıkardın Ne yapayım dönsem de aynı yol... O her şeyi aptallık gibi görüyor dostum Bir bardağı doldurmayacak akışkan fikirleri Cesaret edip gidemeyeceğimiz, maddiyatın yetmediği akarsuları öfkelendirirken Benim gibi dingin sular bile köpürüyorsa O hiç yanlışını kabul etmiyorsa benden kaç yaş büyükse aklının delili yok Bu ömür birkaç sayfaya yetmiyorsa daha yaşamadım Göğsünü sallayan yalancı kadınlar, dar pantalon giyinen kaşar erkekler Küfür duymak, gıybeti yapılsın diye uğraşanlara akıl ihsan eyle Kullanabilecekleri kadar gerisi israf olur Aza kanaat getirmezler ki kıymeti olsun. Yolda görsem selam vermeyeceğim insanlara ben nasıl katlandım? İyimser marka giyindikleri takım elbiseler çok yakışıyor O entarileri, şık kıyafetleri ben hiç bir kadına alamadım Kendi ruhevi alemimde hâlâma, teyzeme, anneme hele ki bacıma hiç yakıştıramadım Uymadı, uyduramadım Öfkemi yiyorum inşallah orucum bozulmaz Mekanizması bozuk mavi kavanoz beni de delirtmek için kendini yoruyor Elimde gün yüzü görmez dede yadigarı ırkım Bir tencere dolusu yobaz beyinler Yemin billah neye muhalefet olacağımı şaşırdım Bir asosyal adama dünyanın öfkesi nedir? Ağzım konuşsa belki uyuşur Gözlerim zaten sövmekten yoruldu Bir şeyleri yasak etmek alâkasız şeyleri baş tacı etmek deliye özgü Akıllılar bu kalıpta zorlanmıyorlar mı? Yolda görsem umursamayacağım insanlar hayatıma girdi Açlıktan ölse bir kuru ekmek vermem fırından ekmeği vergiyle verdi Ben mezarıma işerken kireç dökmek sana mı kaldı? Hanımefendi dedim fahişe beyefendi dedim berduşt çıktı İnsan seçerken labirentte kayboldum Bir insan olur elinden iş gelmez uğraşmaz İnsan olur parmağıyla dünyayı yönetir lazım gelmez Lazım gelen kendini yırtar da seçilmez Ben bu dünyaya lazım olurum diye mi geldim yoksa dünyamı lazım? Mavi kavanoz çatlasın, toz duman olsun ki bende bir beşerim... Yırtılıp atılasıca şiirler Hiç kavuşamamış ümitler Yeri ve saati belirsiz sevinip üzülmeler Artık sevinmeye korkan çehreler Yorulduk; yaşamaktan, yaşamaya çalışmaktan, çalışmak için yaşamaktan... Candaki erkeğin ikinci hayatını anlatayım O belki sizin çok iyi tanıdığınız biri yada tanışmadınız Bir vakit evvel bir güzel sevdi ki ne güzel Dünya çatlar yer yerinden oynar öyle bir güzele Gönül nasıl dayansın ki dünya meydan okusun? Yazılıp karalanan satılar gibi geçiyorsa hayat Ya bir şerefsizlik aldı başını gidiyor ya küfrü haketmek meşru oldu Ekmeğini hak etmiyorsa ayak fırıncı da kabahat Okunmuyorsa eser benim suçum Ben ne alim, ne cahilim nede keramet bende Candaki erkek ya benim babam ya kardeşim Büyükşehirin hengamesinde yenik düşmemek iyi cesaret O âşık olur, nefret eder girizgâhı budur Belki âşık olurlar el olur olmaz Sevmez ki beşer kendisini yorar Kadının cilvesini, erkeğin hiddetini anlamak zor Kadının güzeline dayanmak zor, erkeğin şerefsizliğine aldanmak kolay Edebiyat yemek yapmak gibidir beceremem Bayağı tuzunu kaçırdım meselenin Herkes birbirini allayıp pullarken ben çok geri kaldım Aykut Barış Çelik
·
420 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.