Gönderi

Ancak, yüzlerce yıldan beri küstah ve hain bir uyruk olarak bilinen Yunanlıların işgaline uğramak, hiçbir yurtsever Türk’ün sindiremeyeceği bir hareketti. Bu tam, Türk’ün savaşçı ruhunu bir kere daha ateşlemek için gereken kıvılcımdı. Sultanahmet Camii’nin önündeki meydanda elli bin kişi toplandı. Çoğunun ellerinde siyah bayraklar vardı. Konuşmacıların arkasına ay-yıldızlı kırmızı-beyaz bayrağı sembolik bir şekilde kapatan siyah bir örtü asılmıştı. Karalar giymiş, yüzü peçesiz bir kadın, ateşli bir konuşma yaptı. “Kardeşlerim, yurttaşlarım,” diyordu. “Gecenin en karanlık olduğu ve hiç bitmeyecek sanıldığı zaman, gün doğuşunun en yakın olduğu zamandır. ”Bu kadın Halide Edip’ti. Kendisi politikaya atılmış sayılı Türk kadınlarından biriydi ve ileride yeni ihtilalin saflarında güçlü bir rol oynayacaktı. Sonradan şunları yazmıştır: “İzmir’in işgaline dair ayrıntıları öğrendikten sonra, girişmemiz gereken kutsal savaştan başka hiçbir şeyden söz edemez oldum.
Altın Kitaplar YayıneviKitabı okudu
·
2 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.