Rivayete göre Lenin bu kitabı okuduktan sonra kendisini Altıncı Koğuş’a kapatılmış gibi hissettiğini söylemiş. Hastane teması benim zihnime Dokuzuncu Hariciye Koğuşu’yla yerleştiğinden ister istemez burayı da o şekilde tasvir ettim okurken. Doktor Andrey ile büyük ihtimalle panik atak-anksiyete kriziyle baş edemediğinden delirdiği düşünülen İvan’ın karşılaşması ve sonrasında olanları anlatıyor. Çok kısa bir hikâyeye çok fazla düşünceyi yedirebilmiş yazar. Sonlara doğru kendimi gerilim filminde gibi hissettim ben de. Müthişti.