Gönderi
Umutsuzlukların ,daima derin bir umudu içinde taşıyabileceği gerçeğini, mutluluğun tamama eren bir kavram olmadığına inanma düsturunu (bu kadar şeyden sonra ,mutluluktan bahsetmek bile mucize),kitapta da geçtiği gibi tarihin sadece tekerrürden değil, her defasında daha kötü bi tekerrürden ibaret olduğunu kitabın daha ilk sayfalarından başlayarak anlamamızı sağlıyor yazar.
Tarih kitabı okumayı sevmeyip,tarih öğrenmeyi seviyorsanız, kafanızı patlata patlata anlamaya, olayların içinden sürüne sürüne kimseye gözükmeden geçmeye ,başka dunyaların baska insanlari icin gözünüzden yaş akmak üzereyken gozyaşınızı kemik gibi kıpırtısız ve sert bir ağırlığa ulaşana kadar yüzünüzde tutmaya,hayatın bir anılar ve şeyler toplamından ibaret olduğunu sayfalar arasinda gezindiguniz sırada algılarken ,insanlığın en kadim duygusunun sevinç naraları değil,gözyaşı ve keder olduğuna bir kez daha şahit oluyorsunuz.
Bu üstteki cümleler o kadar komik geldi ki şimdi.
Içinde enfes bi edebiyat ve acılar tarihi olan kitabı okumanın mutluluğuna umarım sizde erişir ve Oğlanın hikayesine ,vücudunuzun beş duyu organıyla şahit olursunuz ,
Keyifli okumalar
·
731 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.