Bir çırpıda okuyacağımı bilsem daha önce okumaz mıydım, tesadüfen bir yerde gördüm hemen bir bakıp geri veririm dedim, içinden bir iki sayfa okuduktan sonra bu bir kaç gün bende kalsa olur mu dedim, bu sabah uyandığımda kahve yapmak için mutfağa giderken kitaba gözüm ilişti. Kahve bitinceye kadar kitapta beş on sayfa okudum, 30 dakika kahvaltı arası dışında elimden bırakamadım, kitap bittiğinde saat 13.00 civarıydı. Bitince bir solukta okumak buymuş dedim. Yazıldığı dönemin en iyilerinden biri olduğunu okuyunca anlayacaksınız, İstanbul'un Alaturka ve Alafranga yönlerini batı eğitimi almış bir Türkün dilinden olağan sadeliğiyle anlatmış ve dili o kadar akıcı ki sanki sizinle konuşuyormuşcasına entelektüel bir sohbet gibiydi ve bitiverdi bir anda. Bir kahve içelim biraz daha anlat diyeceğiniz kadar samimi bir kitap. İyi okumalar....
