Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

269 syf.
7/10 puan verdi
İhsan Oktay Anar romanlarından okuduğum ikinci eserle, "Suskunlar" ile karşınızdayım. Anar'ı okuduğum zamanlar, yazarı bir gökkuşağına benzetiyorum. Nasıl gökkuşağında farklı renkler olur ve onu izlerken parçalanır gidersiniz; işte Anar romanlarında da hikaye kurgusunun karışıklığı ve renkliliğiyle parçalanıyorsunuz. Analiz etmek oldukça zor oluyor romanlarını... İşte benim için "Suskunlar" böyle oldu. İhsan Oktay Anar'ın neden "Modern Zamanların Masal Anlatıcısı" şeklinde tasvir edildiğini, ondan okuduğum iki eserle de daha iyi anladım. Bu romanda bizi bir masal bitmeden diğer bir masalın içine sokuyor ve bunları mizah öğesiyle süslüyor. Yine spesifik bir ana karakteri ortaya çıkarmıyor yazarımız, belki Davut karakteri bir iki adım önde... Yazı dili yine biraz ağır, çokça Osmanlıca kelime barındırıyor. Bunun yanında eski Osmanlı dönemini ve romanın geçtiği mekanları çok iyi tasvir ettiğini düşünüyorum. Olay örgüsü, anlatılamayacak kadar karışık... Anar, birçok erkek karakter üzerinden romanını kuruyor. Bu eseri musiki ve tasavvufla iç içe görüyoruz. Musiki, Suskunlar için altın bir kelime ve etkisini çevirdiğimiz her sayfada algılayabiliyoruz. Kitabın oluştuğu üç bölüm olan "Yegah-Segah-Dügah", hep eski musiki terimleri olarak göze çarpıyor. Sadece alkolle sarhoş olunmadığını, musikinin o dönemdeki insanlarının damarlarına eroin etkisi yaptığını, insanların kendilerinden geçtiklerini anlıyoruz. Susmanın yerine göre çok şey anlatabileceğini ve etkili bir silah olabileceğini Eflatun'dan, gerçek ve fedakar bir aşığın nasıl olduğunu Davut'tan, parayı mezara götürmememiz gerektiğini Musa'dan, gönlü tasavvuf aşkıyla doldurmayı İbrahim Dede'den, aşkın hastalıklı bir boyut kazanmaması gerektiğini Asım'dan ve hayat denilen hikayede yanan olabileğini Veysel'den gösteriyor bize İhsan Oktay Anar...
Suskunlar
Suskunlarİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınevi · 20219,4bin okunma
·
94 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.