Hemen hemen 10 -15 günde bitirdiğim bu eseri aslında çok daha çabuk bitirebilirdim. Kalınlığı asla ama asla gözümü korkutmamıştı, çünkü içinde öyle filozoflar öyle dâhiler ve aşklar vardı ki merakım kat ve kat artıyordu. Tamı tamına 45 dâhiden beni aşırı şaşırtan yeri geldi aşırı duygusallaştıran yazarlar illaki oldu. Ve yeni tanıştığım bir sürü yazar ve kitaplarda :) Mesela ; -NAZIM HİKMETİ'in Piraye'si kadar Münevver'ini de öğrenmiş oldum. -CHARLIE CHAPLIN'ın için şaşırdığım ilk evliliğinin 2 yıl sürmesi değil tabiki de. Boşandıktan sonra 12 yaşında ki bir kızla sevgili olup kızın hamile kalması. O dönemde evlenmek zorunda kalıp tecavüz davası açılmış. Baya yüklü miktarda ödemiş. -SALVADOR DALİ … Beni en şaşırtan ilk dâhilerden biriydi :) Bir eşcinseldir. İlk aşık olduğu kadınsa tek eşlilik istemiyor ve hayatının başka adam ve kadınlara da yer vereceğini söylüyor Daliye. " Gala" yani sevgilisi çok eşlilik hayatlarını sürdürür ve evlenirler. Eserlerinin en büyük destekcisidir Gala. Aradan zaman geçer doyumsuz bir kadın olduğu için gittikleri Pubolda da genç erkeklerle birlikte olur Gala. Daha önce bunları görmezden gelen Dali birgün kendiside başka kadına gittipğinde beklediği tepkiyi göremez ve Gala hemen boşanır. ( Ah bu kadınlar dedirttirdi bana burda ) - DANTE ALIGHIERI kendimi en yakın hissettiklerimden biri oldu. Aşkı tanımlaması, bakış açısı beni kendine çok çekti. En zor ve karamsar dönemlerinde hep sevgiye sığınmış. Bu Dante için yeterli . - FRİEDRİCH WİLLHELM NİETZCHE 'nin o en meşhur kitabi "Böyle Buyurdu Zerdüşt" aslında "İktidarsızlık Spazmları olmalıydı diyormuş. İki kadına aşık olan Niçe en son Lou'ya fena kafayı bozuyor. bu acının tek tedavisi ise yaşamayı sürdürmemek der. - PABLP PİCASSO yine en çok şaşırdığım dâhiler arasında. Sevgilsi Fermande'nin ayrılma sebebi bu şaşkınlığımı oluşturdu. Picassonun kıskançlığı okurken bana cinnet geçirtirdi. En basiti bir yere gidecekken Fermandeyi odaya kitlermiş. Tabi öyle ya da böyle ayrılmış kızcağız, iyide etmiş. -Oscar wilde. Gittiği yatılı okulda bir erkek arkadaşı tarafından 14 yaşında dudağından öpüldüğünde aşkın ilk pişmanlık ve acısını çekmiş oluyor. Aşka cinsel değil duygusal bakmaya başlıyor. Sodomluların yaptıkları şey yani " anal ilişki" o zamanlar çok ağır cinayetten suç olarak görülüyor. Yıllar sonra Wilde günümüze sodamist sözünü sık sık duymamıza yol açmış. Gelelim en son ve en şaşırdığım yazara. -VIRGINIA WOOLF " KENDİNE AİT BİR ODA" kitabıyla tanınır günümüzde. Ama bundan çok daha fazlası olduğunu bende bu eserde öğrendim. Annesinin ölümünden sonra babasının ikinci evliliğinde üvey anne ve üvey abileri olmuş olan Woolf ablasıyla daha 7 yaşlarındayken ilk tecavüzünü yaşıyor. Tabiki üvey abilerinden. Tecavüze uğramış, kişiliği zedelenmiş biri olarak geçirdiği sinir krizleri; bedenine sahip çıkıp onu koruyamadığından güçsüz, işe yaramaz, kirletilmiş acılara gösterdiği bir tepki olmuş. Bu konuyu " Yaşam bir rüyadır, uyanmak öldürür" adlı kitabında çıtlatıyor. Erkeklerin ikiyüzlülüğü feminenliği ve vücuduna sahip çıkma olayları işte buradan geliyor. Bunları öğrendikten sonra yazara daha sağlam bakmayı da başardım. Zaten bu eserin bende ki en büyük değeri de bu oldu. Yazarlar, müzisyenler, ressamlar derken hepsi hakkında bir şeyler öğrenmek ve kitap içinde kitaplarla karşılaşmak şahane bir duyguydu. Kesinlikle herkesin kütüphanesinde bulunması gerek diye düşünüyorum. Bu yazarın "ÖZCAN ERDOĞAN" diğer kitaplarında da gözüme çarpan eserler oldu. Muhakkak onlar ada bir göz atın .

Dahiler ve AşklarıÖzcan Erdoğan · İkaros Yayınları · 2008496 okunma

·

80 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.