Fuzûlî'nin Nişâncı Mehmed Paşa’ya olan Şikâyetnâme-i meşhûrundan başka, hayât-ı husûsiyesini(1) tavzîh(2) eden bir vesika ahlâfa(3) intikâl etmedi. Fakat edebiyatımızın bir şeh-kâr-ı muhalled(4) olan bu eser gösteriyor ki Fuzûlî’yi zamânında, bir iki kadirşinâs(5) zâttan mâadâ(6), kimse anlamamış. Hele bizzât şâir ve şâir-nevâz(7) Süleymân-ı Kânûnî, yalnız kendi devrinin değil, her devrin en büyük şâiri olan bu dehâ-i müstesnâyı(8) takdir edememiştir.