pansiyonlarda ve süpermarketlerde
yaşlı insanlar görüyorum ve inceler
ve gururlular ve ölüyorlar,
açlıktan ölüyorlar ve gıkları
çıkmıyor. çok önceden, başka yalanlarla
birlikte suskunluğun kahramanlık
olduğunu öğretmişler onlara. şimdi,
bir ömür boyu çalıştıktan sonra
enflasyon kurbanı olmuşlar. etraflarına
bakınır, bir üzüm çalıp ağızlarına
atarlar. küçük bir alışveriş
yaparlar sonunda, bir günlük.
onlara öğretilen bir başka yalan:
çalmayacaksın.
çalmaktansa ölmeyi yeğlerler
(bir üzüm onları kurtarmaya yetmez)
ve küçücük odalarda
açlıktan ölürler küçük ilanları
okurken
hiç ses çıkarmadan ölürler...