Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Hollanda kentleri ayakta kalabilmek için yenilik yapmaya mecburdu. Ahşaptan yoksun olduklarından enerji kaynağı olarak turba kömürünü geliştirdiler; yiyecek kaynaklarından yoksun olduklarından Kuzey Denizi'nde balık avladılar ve avlarını tahıl karşılığında Baltık Denizi civarındaki ülkelere sattılar, ve müdahaleci hükümdarlar ve soylulardan yoksun varlıklı kentliler kentlerini ticaret dostu yaptilar. Sağlam para ve daha da sağlam politika daha çok parayı çekti, ta ki 16. yüzyıl sonuna gelindiğinde eski geri kalmış Hollanda Avrupa'nın bankacılık merkezi haline gelene dek. Düşük faiz oranlarıyla borçlanmayı başaran Hollandalılar, Ispanyol gücünü yavaş yavaş kıran bir yıpratma savaşını finanse edebildiler. Ingiltere de hiç ara vermeden Hollandalıların yönünde ileryordu. Kara Ölüm'den önce Ingiltere halihazırda gerçek bir krallığa dönüşmüştü; ama patlama yapan yün ticareti, tüccarlarını Hollanda dışındaki tüm meslektaşlarından daha nüfuzlu yaptı. Tüccarlar 17. yüzyılda görece zayıf hükümdarlarına karşı gelmekte, onlarla savaşıp sonunda kafalarım uçurmakta başa çektiler; ardından hükümeti büyük, son model donanmalar inşa etmeye zorladılar. Bir darbe/kansız istila bir Hollandalı prensi 1688'de Ingiltere tahtına oturttuğu zaman, tüccarlar bundan en çok yararlananlar arasında geliyordu. Ispanya'nin hakimiyeti 1600'den sonra zayıfladı ve Hollandalı ve İngiliz tüccarlar saldırgan bir şekilde Atlantik Okyanusu'na dayandılar. Grafik 9.2'nin gösterdiği gibi, 1350 de sıradan insanların ücretleri Avrupa'nın Anglo-Hollandalı kuzeybatı ucunda, Italya'nın daha zengin fakat daha kalabalık kentlerinde olduğundan biraz daha yüksekti. Ne ki uçurum 1600 sonrasi gitgide açıldı. Başka yerlerde aç boğazların durmak bilmez baskısı ücretleri Kara Olüm öncest düzeylere çekti. Ancak kuzeybatıda ücretler 15 yüzyılın altın çağında olduğu yere dönmeye yaklaştı.
·
15 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.