Cariye olarak saraya girip ımparatoriçelige kadar yükselen Yehonala, saltanat uğruna aşkından vazgeçiyor ve yine bu uğurda kayıplar yaşıyor.
Aslında okurken Çin imparatorluğununun Osmanlı ile benzerlikleri fazla göze çarpıyor. Yeniliğe ve modern hayata kapalılık ,saray entrikalari vs.
Bu sayede başarısizlik kaçınılmaz oluyor haliyle..
Yazarın dili çok yalın, sıkmayan bir anlatımı ve konusu ile hikaye okuyormuş hissine kapılıyor insan. Tek kötü tarafı şuydu ki yazım yanlışı ,baskı hatası konusunda Avrupa Yakası yayınları gibisine daha hiç denk gelmemiştim.