“ İmdi, ben ki askerimden 40 bin kişiyi ayırıp Kayseri ile Sivas arasında bıraktım.Düşmana karşı mertlik ancak bu kadar olur.Eğer bundan sonra da gizlenir,meydana çıkmaz isen erlik adı sana haramdır.Var miğfer yerine peçe,zırh yerine çarşaf giyip serdarlık ve şahlık sevdasından geçesin.Mektubunla birlikte bize bir tas içinde at pisliği göndermişsin.Buna karşılık olarak sana bir kavanoz bal gönderdim.Ne de olsa herkes karşısındakine kendi yediğinden ikram eder.” Herkese merhaba; Harika bir kitap ile geldim.Ramazan,Bayram vs. derken ancak bitirme şansım oldu.Hala okumayan varsa kitapçılara koşsun derim Kitaba gelecek olursak İskender Pala’nın okuduğum dördüncü ve listemde olan kitabıydı.Kısmet bu günlere imiş.Bir yanda 8 senede 800 senelik iş yapan,halifeliği Osmanlı’ya geçiren sert öfkeli hatta babası II.Bayezid ve kardeşleri ile taht kavgasına girdiği söylenilen Yavuz Sultan Selim Han yani I.Selim. Diğer tarafta öldürdüğü komutanın kafatası ile şarap içen,vefat etmiş evliyaların mezarlarını açtırıp kemiklerini yaktıran,düşmanlarını babasının kafatasını köpeklere parçalattığı için tüm sokak köpeklerini öldürten Şah İsmail. Bir devrin iki büyük devlet adamı. Çaldıran Muharebesi... Rivayete göre Şah’ın namını duyan Yavuz Sultan Selim henüz şehzade iken Acem Diyarı’nın yollarını tutar.Bu olayın anlaşılmaması için derviş kılığında gider.Günlerden bir gün Şah ile Sultan satranç oynarlar. Şah,Sultan’a yenilince öfkelenir ve Şehzade Selim’e tokat atar daha sonraki yıllarda Selim tokatın atıldığı kulağına bir küpe takar ve kulağına küpe olsun deyimi buradan gelir. Herkese tavsiye ederim,okuyacak olanlara keyifli okumalar diliyorum #şahsultan #iskenderpala

Şah ve Sultanİskender Pala · Kapı Yayınları · 202332,6bin okunma

·

54 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Elif