Öncelikle incelememe kitabı oldukça beğenerek okuduğumu belirterek başlamak isterim. Toplam 8-10 karakter etrafında şekillenen hikayede o kadar güzel, canlı ve gerçekçi bir toplum tasviri yapılmış ki yine Rus bir yazarımız betimlemeleriyle hikayenin içine çekmek konusunda şaşırtmadı diyebilirim.
Genel olarak geleneklerine bağlı ve romantik karakterlerin arasında Bazarov karakteri dikkati çekiyor ve tabii ki o dönemde bir nihilist olarak, bütün basmakalıpları ve gelenekleri reddetmesiyle ve gereksiz bulmasıyla, her aykırı ve herkes gibi düşünmeyen karakter gibi hiçbir toplulukta kendine bir yer bulamıyor ve kabul edilmiyor. Ayrıca yazarın da böyle bir karaktere şövalye ruhlu ve oldukça romantize edilmiş bir düello yaptırması da hikayedeki diğer bütün ironi örneklerinden en güçlüsü ve en çok sevdiklerimden biriydi.
Bazarov’un ‘yaşadığı’ aşkın da gerçek hayatta rastlanılabilecek, romantize edilmişlikten oldukça uzak ve karakterlerin motivasyonlarının da mantık çerçevesine oturtulmuş olduğunu görüyoruz.
Kısacası ‘babalar ve oğullar’ üzerinden kuşak çatışmasının ve aykırı düşünmenin nasıl kendine hiç yer bulamadığının oldukça güzel anlatıldığı bir eser.