[39] Ensâr -Allah onlardan razı olsun- aslı Yemen’den gelen güç, kuvvet ve mal sahibi, kudret, sayı ve silah bakımından güçlü iki büyük kabîleden oluşuyordu. Onlar, Resûlullah’a gelip gittiler, onun davetini ve delillerini dinlediler, kendilerinin ve babalarının sahip olduğu dinlerinden uzaklaşarak mallarını ve canlarını vermek, ona itaat ve onun rızâsı uğruna Arap ve acem krallarına düşman olmak pahasına ona icâbet ettiler.
[40] Bu şekilde çok sayıda Arap kabîlesi müslüman oldu ve ona icâbet etti. Eslem ve Ğıfâr kabîleri gibi. Eslem ve Ğıfâr, Huzâ‘a ve Kinâne kabîlelerinden iki kabîledir. Abdu’l-Kays’tan müslüman olanlar gibi. Onlar, Rebî‘a kabîlesinin atlı ve yaya savaşçılarıydı. Bu şekilde Fizâre ve Cüheyne kabîlelerinden İslâm’a girenler oldu. Yemen halkından ve Himyer ve başka yerlerin krallarından çok sayıda insan müslüman oldu. Nihayet el-Cülendî b. Kerker’in evlatlarından Umman kralları müslüman oldular. Kisrâ’nın San‘â’daki askerlerinden olan Acemler ve Nabatîler müslüman oldular. Kisrâ babasını öldüren Habeş krallarına karşı yardım etmek üzere intikamını almak için onları Seyf b. Zî Yezn komutasında savaşa göndermişti. Bunların hikâyesi sana, ileride daha geniş bir şekilde anlatılacaktır.
41] Bu şartlarda ve savaşmadan Resûlullah’a (s.a.) icâbet eden büyük kalabalıklar ve büyük milletler kitaplarda zikredilmektedir. İlim ehli onları tek tek anlatmaktadır. İlim ehli gibi onları öğrenmek isteyen kimse, buna güç yetirir ve ona bir yol bulur. Allah’tan korktukları için ve O’na yaklaşmak için Allah’a teslîm olan bu insanlar, onun askerleri oldular.