Gönderi

176 syf.
·
Not rated
·
Read in 25 days
Dostoyevski yine biz ve bizim türlü türlü hallerimize tanıklık eden bir eser çıkarmış ortaya. Kitabı okurken Dostoyevski ve bunalım dolu ruhunu kitaba sıkışmış keder ve acıyı bu defa alışılmışın dışında iliklerime kadar hissettim demek yanlış olmaz. Kitabın oluşumunu sağlayan mektuplar arasındaki gelgitlerim cevabını bulamadığım sorularım oldukça fazlaydı. Marka ve Varvara arasındaki sevginin tanımı neydi birbirlerine duydukları değer aslında kendi benlikleri için miydi neydi tüm bu soruların cevabı? Kitabı bitirdiğimde Dostoyevski'nin sokakta görebileceğimiz bencil , kendi dertlerinin bile bencili olabilecek insanlara işaret ettiğini düşündüm .Kitap ana karakterlerin birbirlerine devamlı bir hüzün dert paylaşımının olduğu bir atmosferde devam ederken kaçınılmaz bir detay çarptı gözüme. Birbirlerine hiç 'nasılsın ' dememişlerdi.Anlatmaya çalıştıkları sadece 'nasılım ' idi. Evet bedbahtlık bir hastakıktı. Bu iki bedbaht insan birbirlerine bu hastalığı yaydılar üstelik ilaç olma şansları varken... Dostoyevski bu eserinde de aynadaki seni beni bizi yansıttı.Belki de Marka ve Varvara dert anlatmaktan çok dinlemeyi bilselerdi kitabın ismi 'İNSANLAR' olurdu.
İnsancıklar
İnsancıklarFyodor Dostoyevski · Kapra Yayıncılık · 202162.3k okunma
·
12 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.