merhaba Şu zamanda biraz içimize dönelim, kendimizi biraz sorgulayalım diye yeni bir tavsiye ile geldim. Mevlana'nın Rubailer'i. Rubai'yi Divan edebiyatında kullanılan bir şiir türü olarak açıklayabiliriz. Bu kitabı okumalıyız çünkü şiir içe dönmektir. Öyle ki Sezai Karakoç "Şair, geleceği bugüne çeker. Bizden ancak birkaç yüzyıl ilerde yürür. Ülkümüzün, geleceğin yüzüne işlenmesini istiyorsak -ki bundan başka kaygı olmağa değmez ve yaşamak bunun için olursa bir anlamı var demektir- , onu, bugünden, şiirin ve edebiyatın, sanatın, kültürün malı yapalım. Çünkü, bugün şiir ve edebiyata giren, yarın, hayata girecektir." İşte Mevlana hem Rubaileri'yle hem Mesnevi'siyle hem de devamında oluşan Mevlevilikle hayatımıza girmiş, yer etmiştir. Bu incecik kitap da bir çırpıda okuyacağımız ama sinmesi, pişmesi için zamana ihtiyaç duyduğumuz, tekrar tekrar okuyacağımız bir kitap. Zaten Mevlana da der ki "Hamdım, piştim, yandım." der. Bunu aşk için der ama aşk da zaten yaşamaktır. Bizler, irfanın vatanı Doğu olan biz şarklılar için doğum bir hamlık, saflıktır. -Burada açıklama yapmam gerek ki kültürün vatanı olan Batı'da insanın kusurlu, günahıyla doğduğu kabul edilir.- İşte hayat yokuşunda pişmemiz ve yanmamız için yolumuzun Mevlana'dan geçmesi gerektiğine inanıyorum. Özellikle de aşkı anlamak istiyorsak. "Yarsız olmaktan daha güzel yar olmaz. İşsiz olmaktan daha latif iş bulunmaz. Allah'a yemin ederim ki hile ve ayarlıktan (dolandırıcılık) azade olan kimseden daha akıllı ve kurnaz bir insan yoktur." Sizce Mevlana burada ne anlatıyor? instagram.com/p/CPBfnfGjdnC/?... yorumunuzu buraya da yapabilirsiniz.

RubailerMevlana Celaleddin-i Rumi · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20072,069 okunma

·

13 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Umut