Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

512 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
23 saatte okudu
1805 yılında başlayan maceramız kaç yılında bitecek, meraktan ölsem de bakmıyorum. Bazı şeylerin daha iyi olması için beklemek gerekmez mi zaten. Aslında kitabın bir yemekle başlıyor olması da hayatında hiç kitap okumamış ve hayat felsefesi ‘Yemek’ üzerine kurulu, hayatta en sevdiğim akrabam olma özelliğini uzun yıllardır taşıyan dayıma da kitap okuma alışkanlığı kazandırmak için güzel bir eser gibi dursa da bir anda 1800 sayfalık yükleme ayarlarını bozabilir düşüncesiyle uzak duruyorum. Bu kitap ise ilk kitapta bizlere tanıtılan Rostov ailesinin 3 numarası Nikolay Rostov’un Moskova’ya yani eve dönüşü ile başlıyor. Rostov’u yani Nikolay olanını çok sevdim ben karakter olarak. Kendisine bizzat annesi tarafından zengin bir kız bulunup onunla evlenmesi teklifi yapılsa da onun Sonya’ya olan aşkı ve onunla evlenmek istemesi. Gerçekten hayran kaldım bu yönüne. Evet evet benim de buna benzer bir hissiyatım var ne yalan edeyim. Yani ne olursa olsun hem aklımda hem kalbimde (biliyor) olan kişiyle olabilmek. İnşallah diyelim. He bu arada bu güzel hislerin yanında tek sorun gözüken kitapta ‘Kuzeni’ olarak yansıtılması bu kadının yani Sonya’nın ama şunu da belirtmek gerekir ki gerçek bir akrabalık bağları olmadığı gibi Sonya evlatlık. Bir akrabalık bağı olmadığını bildiğimizde sorun ortadan kalkıyor. Evet, akrabalık ilişkilerinin bu denli yakın olmasına karşıyım çünkü sonrasında dünyaya gelen masum ve suçsuz yavrular kimsenin aptallığı yüzünden engelli doğmak zorunda değil, sağlıklı olmak varken. Bu duruma sonuna kadar karşıyım. Kitap genel olarak son kısımda heyecan kazandı. Napolyon da yavaş yavaş kitabın içine girer gibi oldu diyebilirim. Öyle zannediyorum ki bir sonraki kitap saçma diyaloglarla sürmezse çok güzel bir savaş bizi bekliyor. Bu durumda son kitap da barış üzerine ve bunun güzelliği üzerine gelecek gibi. Bunu merakla bekleyeceğim. Büyük bir kuyruklu yıldızdan bahsedilmesi dikkatimi çekerken aynı zamanda Nataşa karakterinin kitaba adeta ana karakter edasıyla dahil olması bu kitapta benim biraz kafamı karıştırdı. Çok fazla ana karakter olunca yani başrol aynı anda 5 kişiye birden verilince haliyle kafam karışıyor benim. Not alarak okumak zorunda kalıyorum ve uzun kitaplarda bu zaman kaybı beni yoruyor. Her uzun kitap gibi gereksiz diyaloglar içerse de genel olarak etkileyici bir kitaptı. İyi okumalar diliyorum..
Savaş ve Barış - Cilt 2
Savaş ve Barış - Cilt 2Lev Tolstoy · Yordam Edebıyat · 2020218 okunma
·
83 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.