Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Şiirlerin ahenki ile insanın kendisi ile yüzleşmesi mevcut. Bay Antuan'a söylenen her söz aslında okuyucuya söyleniyor. Okuyucunun da yaşadıklarını düşünmesini istiyor şair. "size hiç iftira attılar mı bay antuan yapmadığınızdan emin olduğunuz bir şey için önemli bir şey için ama aşk için mesela, mesela nefret için ikiyüzlülük için, yoksulluk için ve düşünün, hep birlikte düşünelim en son neye ağladığımızı ve neden kader diye bir şey de yok, insanın kendi kalbidir kalem" Şiirlerdeki nahif dil çok hoşuma gitti. Okurken duyguların derinliğine dalmamı sağladı. Yaşam ve ölümü derinlemesine işlemiş şiirlerinde. Bu iki tema üzerinden hayatta var olan düşünce ve duygulara yoğunlamış. "ölmüş şairler her şair bir balık pulu bırakır giderken onsuz da ışıldasın diye gece döner rüzgâr gülü ne zaman biri ölse ne zaman biri uyusa bozulur denge çocukken arkadaşımdı plastik kamyonlar bir yerlerde saklı ışığı bahçeye taşırdı ay bulsunlar diye kuyuları çok susayanlar ve geri dönsünler diye uykularına bir adım vardı bay antuan, hem ne çoktu harfleri parlayan mermerde, otların arasında nasıl kolay, insan aniden saklansa yatsanız ve ölseniz ne güzel olur mesela her şair dizelerine bulanır giderken biri bir şey okusa ansızın ışıldayacak bir yıldız, onun saklandığı çocukken hecelerden korkardım üstümde cümle kurmanın tedirginliği şiirin ışığında, yorgan altında okunan kitaplar olacağım şeyleri yazdığım incecik defter her çocuk güzelliğe meyillidir bay antuan yıldızlar kaysın diye okunur bütün şiirler ölmüş şairler yataklarında güler" Üzerinde durduğu konulardan birisi de pişmanlık. Yaşanan ve yaşanamayan olayların pişmanlığını işleyerek geçmiş ve şimdi arasında bir yolculuğa çıkacaksınız. "ve eve yorgun argın gelip kırmızı lamba altındaki berjer koltuğunuzda gerçekleşmeyecek hayallere daldığınızı kim atabilir bu yükü omuzlarından gövdesi bile ağır gelirken insanın taşımaya ya da neden vakit bulunamaz hiç aşk yapmaya, dalıp gitmeye, ağlamaya sahi, zamanı kim ayarlar bay antuan kurup koskoca çarkları birbiri ardına biri için bir çan çalar ve biter hayat sahi, kim toparlar kırılan kalpleri, ne iş! sahi, kim kapar açık kalan kapıları geceleri" Dikkatimi çeken bir durum da şiirlerin içerisine çocukken herkese anlatılan masallardan bazılarının serpiştirilmesi oldu. Sanki masalların gerçekliğine inandığımız için şu andaki durumu yaşadığımızı, masalların aslında sadece masal olduğunu idrak etmemiz gerektiğini dile getirmiş. "sustuklarını rüzgârla paylaşma bırak elindeki mor bayrak dalgalansın kumdan kentlerde geçen çocukluğun bir köpeğin peşinde sokak sokak bir gün bitecekti mutlak, ne sandın yalandan uzak bir hayat ve ağlaması rüyanda kibritçi kızın saklandığın tüm yerler belli artık" Hayatın yalnızca bir kere geldiğini ve keşkelerle yaşanmaması gerektiğini anlatan şiirler... Yalnızlık, pişmanlık ve hayat arasındaki denklemi kelimeler ile işleyerek kaleme alınmış şiirler.. "herkes bir sebepten ölür herkes bir sebepten ölür, sorun değil bu asıl sorun yalnızlığından kaçmaları bazılarının sokakta ezilen kedi yavruları rüyalarıma giriyor bay antuan sakalımı okşuyorlar sabaha kadar ağlaya ağlaya uyanıyorum istanbul’un yağmurlu sabahları kirpiklerime vuruyor, uzanmış yanımda yatan gölgemle uyanıyorum kendimden muzlu süt ve ıspanaklı böreği sevmeyen biri var mıdır bay antuan biri var mıdır gerçekten kedileri sevmeyen biri var mıdır gerçekten oraleti bilmeyen?" Zamanın geçip gittiğini kelimelerin büyüsü ile aktarılan şiirleri okurken bu şiirlerin ruhuma iyi geldiğini hissettim. “lafla geçirme hayatını ki insan derin sularda saklı istiridyeler gibidir bu kadar görünmesine rağmen, bazısında inci bulunur, bazısı yetmez kendine” Bir yere ait olmanın önemi az ama öz cümlelerle aktarmış okuyucuya. Eğer şiir okumaktan hoşlanıyorsanız mutlaka bu kitaba bakmalısınız.
Gittiğim En Uzak Yer Sizdiniz
Gittiğim En Uzak Yer SizdinizSelahattin Yolgiden · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201594 okunma
·
286 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.