Gönderi

Burası umutsuzluk çarşısı Ama her dudakta,her sabah binbir umut türküsü Bu yokuşun ölüleri ağlamaz Ayak sesleri derindedir duyulmaz. Güneşler, günler unutmak kadar uzaklarda saklanır;görülmez. Bu koskoca gürültü yaşamak mı Beklemek mi ölümü yeniden bilinmez? Sevgilerimle karışık. Sadri Alışık
Sayfa 39 - İnkılâp KitabeviKitabı okudu
··
143 görüntüleme
Dave Brubeck okurunun profil resmi
[...] kahrınızı çeken biri varsa onu asla bırakmayın... Hep sevin...
Dave Brubeck okurunun profil resmi
Üşüdüğümüzde camı kapatmak kadar kolay olsaydı keşke, Sevilmediğimizi anladığımızda o kişiye yüreğimizi kapatmak...
Dave Brubeck okurunun profil resmi
Üzülüyorsun, takma diyorlar. Kızıyorsun, değmez diyorlar. Boş veriyorsun gamsız diyorlar. Konuşuyorsun, muhatap olma diyorlar. Çekip gidiyorsun, mücadele et diyorlar. Alttan alıyorsun, tepene çıkardın diyorlar. Bağırıyorsun, sakin ol diyorlar. Aklı başında davranıyorsun, bu kadar uslu olunmaz diyorlar. Ölünce ne diyecekler? Muhtemelen. Ölüm sana yakışmadı. Normal tabii, dirimizi beğenmediler ki ölümüzü beğensinler. Müşfik Kenter
Dave Brubeck okurunun profil resmi
Keşke yine televizyonlar siyah-beyaz olsa... Ama bizler yine o renkli yıllara dönsek...
Dave Brubeck okurunun profil resmi
Tomas Fasulyeciyan : Tiyatroculuk aşk ister , heyecan ister , tadı haktır ,öyle herkese vergi değildir.Yoksa tiyatro dediğin nedir ? İki kalas ,bir hevestir.
Dave Brubeck okurunun profil resmi
Öküz sevda çekiyor ,ineğin haberi yok .
Dave Brubeck okurunun profil resmi
Tomas Fasulyeciyan : “Zaten aktör dediğin nedir ki? Oynarken varızdır, yok olunca da sesimiz bu boş kubbede bir hoş seda olarak kalır. Bir zaman sonra da unutulur gider. Olsa olsa eski program dergilerinde soluk birer hayal olur kalırız. Görooorum, hepiniz gardoroba koşmaya hazırlanıorsunuz. Birazdan teatro bomboş kalacak. Ama teatro işte o zaman yaşamaya başlar. Çünkü Satenik’in bir şarkısı şu perdelere takılı kalmıştır. Benim bir tiradım şu pervaza sinmiştir. Hıranuşla Virginia’nın bir dialogu eski kostümlerden birinin yırtığına sığınmıştır. İşte bu hatıralar o sessizlikte saklandıkları yerden çıkar, bir fısıltı halinde sahneye dökülürler. Artık kendimiz yoğuz. Seyircilerimiz de kalmadı. Ama repliklerimiz fısıldaşır dururlar sabaha kadar. Gün ağarır, temizleyiciler gelir, replikler yerlerine kaçışır… Perde !”
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.