Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Eleştirinin “yerme” ve “kötüleme” ile eş tutulması, eleştiriyi bu yönüyle, salt bu yönüyle görme ve algılama, bilginin doğasına uygun olmayan bir algılama biçimidir. Sözün, sahibini terk ettiği bir nokta vardır. Eğer bu noktaya gelirse, söz sahibini terk eder ve yaratıcısına döner. Sözün, kelâmın bünyesi, kötülüğü taşıyamayacak kadar şeffaf ve narindir. Kötülüğe davet edilen söz, acı çeker. Çünkü onun gerçek yurdu, hakikatin yurdudur. Söz, he an, mutlak yaratıcının yanına dönmekten hoşlanır. Sadece bundan hoşlanır. Sözün muhatabı olan insanın ruhu, mutlak yaratıcının üflemesidir. Söz, bu üflenmiş olanla uyumlu olmaya hasret duyar. O, insanın ruhuna merhamet kanalıyla doğar ve diline bu kanal aracılığıyla gelir. Kelime de böyledir. Kelime, merhamet kanalından geldiğinin bilinciyle tasarruf edildiğinde hem yumuşak bir tabiata, hem de sirayet edici bir hâle kavuşur. Yazının etkisizliği, kelimenin doğasına uygun davranmayışın bir sonucudur. Şiddet ve kusur üzerinden harekete zorlanan kelime, bir bumerang gibi geldiği yere döner ve kendi kaynağını vurur.
·
8 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.