Öğrenmek ‘ög-len-mek’ kelimesinden türemiştir. (‘Ög’ akıl, zihin) Ög-lenmek; akıllanmak, anlamak, anlayış sahibi olmaktır. Fakat öğrenmeye getirilen başka bir açıklama da onun ‘öğür’ ile ilişkili olduğu şeklindedir. eski Türklerde evcil hayvan sürüsüne ‘öğür’ derler. Bu bakımdan öğrenmek alışmakla, evcilleşmekle bağlantılıdır, nitekim pek çok şeyi alışarak öğreniriz.
Etimolojik olarak öğrenme kavramı her ne kadar sürü ile ilişkilendirilse de bana göre öğrenmek sürüden ayrılmaktır, farkındalıktır. Zira sürünün ne düşünmekle ilgisi vardır ne bilmekle… Oysa siz düşündükçe farklılaşır; öğrendikçe sürüden ayrılırsınız.
Düşünmek bir medeniyet uğruna çarpışmak, dünyanın bütün düzenbazlığına, haksızlığına başkaldırmaktır. Düşünmeyen bir kabilenin kişiliksiz parçası olmak yerine kendi başına var olma savaşı vermektir. Az yürünen yolun meşakkatini çok çiğnenen yolun rahatlığına tercih etmektir. Fakat düşünür fikirlerini dile getirdiğinde sürü onu tehlikeli bulacaktır. Daha önce duymadığı şeyleri söyleyen bu kişi acaba dış güçlerin içimize yerleştirdiği bir ajan olabilir mi? Neler dillendirmektedir böyle? Düşünüyor ha… O halde WAR’dır!