Gönderi

574 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
#kitapyorumu Herkese merhabalar. Bugün uzun süre ertelediğim etkileyici kitabın incelemesiyle geldim. Sonunda okumuş olduğum için çok mutluyum. Tabi çoğunluğu hüzünlü bu hikayeyi okurken etkilenmemek elde değil. Gerçekten yaşanmış ezici bir dönemin böylesine bir kurgu üzerinden anlatılması okuyucuya da duyguyu çok daha derinden işliyordu. II. Dünya Savaşı sırasında Almanya'da yaşayan Liesel'in kendi annesi ve erkek kardeşini kaybettikten sonra koruyucu aileye verilmesini ve yeni hayatında tüm kötülüklere rağmen yaşadığı olumlu olumsuz pek çok anı anlatıyor. Hans ve Rose Hubermann, Rudy Stainer ve daha pek çoğu da çaldığı ilk kitaptan sonra da karşılaşacaklarına yön veriyor. Ölüm meleğinin ağzından anlatılan okuduğum ilk kitaptı. Liesel'in kitaplarla olan bağını da Rudy'le olan bağı kadar güzeldi. Öylesine felaket dolu bir dönemde hala iyi insanların olması da en kötü anlarda bile bir umut olabileceğini yansıtmıştı. Yeni babası Hans ile aralarındaki diyaloglar o kadar güzeldi ki her sayfasında ayrı duygulandım. Olacakları önceden anlatığından gerçekleştiği bölümdeyken bile duygulanmamak mümkün değildi. Sona yaklaşırken o kadar üzücüydü ki hayatta kalanlarla kalmayanlardan kime şaşırıp üzüleceğimi bilemedim. Keşke hiç kötülükler yapılmasa ve iyi insanlar acı çekmeseydi. Bütün kötülüklere rağmen kitaplara sarılıp hayata tutunan 9 yaşındaki Liesel'in hikayesini çok sevdim. Okumayan varsa kaçırmasın. Kitapla kalın.
Kitap Hırsızı
Kitap HırsızıMarkus Zusak · Martı Yayınları · 202112,6bin okunma
·
81 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.