Gönderi
"Kısacası yalan yalandır. Nereden doğarsa doğsunlar, doğmamaları gerekir. Zaten tüm yalanlar aslında yalanların babasından doğar ki hepsi böylece tek ve aynı kapıya çıkar, cancağızım." Charles Dıckens'in hayatını okuyunca Büyük Umut'larla bağlantılı olduğunu, deneyimlediği bazı yaşantıların esere yansıdığını belirtmekle başlayabiliriz yoruma. Bir klasik okumanın daha tadına varmış bulunmaktayız. O kadar doğal, o kadar samimi ve gerçek bir anlatım var ki okuma zevkinin doruklarına ulaşıyorsunuz. Pip'in çocuk yaşta kacak bir kürek mahkumuyla tanışmasıyla hayatı değişecek ve umutları bu doğrultuda şekillenecektir. Klasiklerin en güzel yanı sanırız ki ruh tahlilleri. Her karakterin iç konuşmalarında bu kitap için özellikle Pip'in bir insan olarak hayatını okurken gerçek bir karakter göreceksiniz. Yani yaşamdan, bizden biri. Bizim gibi hayalleri olan, hayal kırıklıkları yaşayan biri. Sadece hepimizin hayatının kurgusu farklı. Hele de Joe... Ah Joe... İşte o yaşamınızda bulunmasını istediğiniz nadir insanlardan. Büyürken sizi yetiştiren insanın karakterinin ne kadar önemli olduğu, umutlarınızı gerçekleştirmek için bir başkasına ihtiyacımızın olmadığı mükemmel bir dille anlatılmış. Kurmacanın gerisinde 19. yüzyıl İngiltere'sini de okuyacaksınız. Bu romanda en güzel şey çocukluk. Çocukluk umutlarımız, çocukların masumluğu ve Joe gibi çocuk kalabilmiş güzel insanlar... Joe için bile okunur. Her ay en az bir klasik okumanız dileğiyle..."Yaşamınızdaki sayılı günlerden bir tekini silin... yazgınızın yönü kim bilir nasıl değişik olurdu."
·
16 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.