Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

230 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
32 saatte okudu
Melih CevdetAnday ‘ ın şiirleri haricinde bu kitabı okumadan önce ilk okuduğum kitabı “Gizli Emir” oldu. Daha sonra “Zifaftan Sonra” roman kitabı ve Deneme niteliğinde olan bitiremesem de “Aldanma ki” ve “Sevişmenin Güdüklüğü ve Yüceliği “kitaplarından da biraz okudum. İsa’nın Güncesi  romanının yayınlanma tarihine bakarak okumaya başlayınca roman kafamda daha bir oturdu. Çünkü bence roman bir dönemi anlatıyor. Ama şifrelerle anlatıyor. Bulmacayı çözmek için o dönemi bilmek  gerekiyor.Roman 12 Mart 1971 Askeri Muhtırasının arkasından 12 Eylül’e kadar dönem izlerini taşımakta. Ayrıca ülke 1960 askeri darbesi yaşamış, işçi ve öğrenci hareketleri,gelişen sendikal faaliyetler ve devletin insan hayatına müdahaleleri ile bireyin içine düştüğü şüphe ve korku halini işleyen roman, Melih Cevdet Anday’ın olduğu gibi aktarmak yerine, kişilerin tek tek isimleri belli olmadan, imgeler üzerinden anlatmayı seçmesi bence  çok başarılı. İçine dönük ruh halinde olan, roman kahramanımız (eşinin ona taktığı isimle İsa), böyle bir toplumsal ortam, onun iyice yabancılaşmasına zemin hazırlamıştır. Roman kahramanımız bir tepki geliştirerek kendini korumaya almak gibi bu ortamlara umursamaz davranmayı ve tepkisiz kalmayı tercih etmiştir.. Romanda görüleceği üzere üst amirinin kararı ile işini bırakıp başka bir işe başlar, bacanağının kararı ile evlenir, onun düşüncelerine göre davranır, karısının istediği şekilde davranır onun kendisine takmış olduğu İsa ismine dahi ses çıkarmaz.…vs. İsa’nın sosyal ortamı ve aile fertlerinden kurtulmasını sağlayan tek somut kavram içkidir. Aslında İsa’nın yalnızlığı ruh yalnızlığıdır. Mustafa beyin gönderdiği metinler de çok ayrıntılı anlatılan bu yalnızlık şu cümleyle çok anlamlı olmuş.”İsa bu yalnızlık sonucunda kendi hayatının nesnesine dönüşür.”Ve kendi hayatının kölesi olur. Köleliği evlenerek de tamamen kabul etmiştir. Eşi ona .”Bence evlilik bu pis dünyadan uzaklaşmak demektir.Her şeyini bırakacaksın dışarıda, çırılçıplak gireceksin içeri.”demiştir. Yani aslında köle olmayacaksan demeye çalıştığı niye bekar kalmadın diye bir açıklaması da vardı kitapta. İsa’nın yaşamı evde ve dışarıda tam bir sorgulamadır .Bu sorgulamalara da tamamen tepkisizdir. Burada yazar bize başkaldırmayı ,aslında olaylara bu şekilde hiç tepki vermeden de ,başkaldırılacağını anlatma yolunu seçmiştir.  Ve bütün boyun eğmelerine rağmen roman sonunda yanında kimsenin olmadığını gören İsa  işyerine giderek “yatağımı yapın” der. Tam teslimiyeti kabul eder. Romanı kısaca değerlendirecek olursam politik bir roman ama içinde hiçbir zaman yer ve kişiler yok. Zaten bunlar olsaydı bence bu kadar etkileyici üzerinde bu kadar konuşulmazdı. Gizli Emir romanından da kısaca bahsetmek isterim çünkü bu romanla çok bağlantılı o romanda tam tersi adı ve coğrafyası belli olmayan bir şehir halkının, kimden ve nereden geleceği belli olmayan bir ‘gizli emir’ bekleyişi sürecindeki gerginliğini anlatır. İsa’nın Güncesin’ de ise bitmeyen bir sorgulama var. Her iki romanda korkular ve bekleyişler üzerine dönemi anlatan romanlar.
İsa'nın Güncesi
İsa'nın GüncesiMelih Cevdet Anday · Everest Yayınları · 2013267 okunma
·
200 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.