Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

200 syf.
·
Puan vermedi
"Romantik dönemde ise ada, insanın gücünün değil, doğaya sığınışının, toplumdan kaçışının ve büyülü bir güzelliğin içinde kendini, gerçeklerini unutarak yaşayışının ifadesi için bir araç halini alır." Eğer 'ada' kavramını bir metafor olarak ele alacaksak, romantizm derslerine girmiş olan Selimoviç'in Ada'sı aynen bu şekilde olmalıydı. Ama değil. Ada, günlük yaşamın basitliği temelinde kurulmuş bir cinayetler furyası. Kansız, bıçaksız hattâ en ufak bir gürültü olmadan. Her insanın kendi içinde sessizce ölümü. Selimoviç'in savaş görmüş bir yazar olduğunu anlamanız için bu basitliğin içinde kendi ölümünüzü hissetmenize gerek yok. O size bunu daha ilk satırdan gösteriyor. Biz okurlara ise bu bunaltıcı nefeslerin aslında kendi nefesimiz olduğunu görmek kalıyor. Öyle zannediyorum çünkü zamansız bir kitaptı bu okuduğum. Dünde,bugünde belki yarında geçen bir yoksulluk, yalnızlık, pişmanlık, ezilmişlik, başarısızlık, yenilmişlik, güvensizlik, pes ediş var. İsimlerini sonradan öğrendiğimiz Ivan ve Katarina. Her şey bir isim vermekle başlar hâlbuki öyle değil mi? Peki isim vermenin bile kurtaramadığı bir yaşamı rayına koyacak olan nedir? Yaşlı bir çift. Çocuklar büyümüş ve gitmiş. Yoksulluk, yalnızlık, yabancılaşma. On sekiz bölümden oluşan bu kitapta bütün şiddeti ve gerilimi, o sakin cümlelerin altında hissettim. Yaşlı bir çifti başrole koyup onların "bir adadaki basit yaşamını" anlatsa da yazar, onları çevresinden soyutlamıyor. Komşularının o görkemli evlerinin içindeki hapis hayatları, yaşlı bir köpeği, uzak bir akrabayı, ölenleri ve kalanları. Her bölüm farklı bir öykü okuyoruz. Öyle ki karakterleri aynı olan bir öykü dizisi okuduğunuzu zannedebilirsiniz. Bu da okumayı hem akıcı hem de keyifli bir hâle getiriyor zaten. Yaşamla ölüm arasında ağır ağır gidip gelirken bu hesaplaşmalar ve yaşananlar arasında Lispector, Bachmann el salladı sandım bazan. Çünkü 'savaş döküm günlükleri' bu yazarların zihinleri. Yaşadıklarını ve gördüklerini bu denli düz ve dolu anlatabilmeleri de kendi ölümlerindendir çünkü. Bunu anlatırlar bizlere de ve hep aynı soruyla bitiririz bu günceleri; "Sahi, yaşamak.. Nedir?"
Ada
AdaMeşa Selimoviç · Ketebe Yayınları · 2020169 okunma
·
73 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.