Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Batinilerin davet mektupları ve vaatleri
Onlar mektuplarını düşmanları bir yana dostlarından bile gizliyorlar ve saklamak için çaba sarf ediyorlar. Onlar, mektubu azametli hale getiriyorlar, onu süslüyorlar, resimlendiriyorlar, bezeme yapıyorlar, mektubun içini çeşitli yalan ve hilelerle dolduruyorlar. Bir de bunu, Peygamber’in (s.a.) çocukları ve Peygamber’in (s.a.) kendilerini vasiyet ettiği imâmlar olduklarını iddia ederek İslâm perdesi altında yapıyorlar. Bu mektupların yanında çeşitli mallar, hediyeler ve kıymetli armağanlar bulunurdu. Mektup yazdıkları kimseye mülklerini anlatırlardı. Çünkü hidsân, melâhim ve burçlar kitaplarında böyle gördüler. Eğer mektup yazdıkları kişi bir kral ise, ona mülkte ortaklık ümidi vererek, “Biz sana itaat edeceğiz ve krallığını güçlendireceğiz.” derler; bunu ve kendisinden gelecek olan bilgileri gizli tutacaklarına dair yemin ederlerdi. Bunun üzerine, “Falan kral, falan emîn, falan sultan bize cevap verdi ve onlar bizim davet ehlimizdir. Onlar, bizim kendilerine söylediklerimizin hakîkatini anladılar. Öyle ise davet ortaya çıkmadan, imâm bütün yeryüzüne hâkim olmadan ve tevbe kapısı kapanmadan önce size vesîle olması için davete icâbette acele edin!” diyerek gözdağı vermeye çalışırlardı. Onlar, bu mektupları müslüman olan ve Şiî olduklarını iddia eden meliklere yazıyorlardı. Bunlar, her açıdan o meliklere muvâfakat gösteriyorlar, zâhiren Resûlullah’a (s.a.s) yapışıp sarılıyorlar ve “Sünnete sarılın ki davet bütün yeryüzünde galip ve muzafer olsun!” diyorlardı. Bu yüzden onların bir esası yoktu. Yeryüzüne hâkim olacağını vaat ettikleri imâm ölüp unutulduğu zaman, yeniden ortaya çıkıp başka bir kavmi aldatmaya devam ediyorlardı. Bu da olmazsa, başka bir kavmi aldatmaya çalışıyorlardı. Zuhûr edeceğini iddia ettikleri imâm öldüğü zaman, başkası hakkında bu iddiada bulunuyorlar, o da öldüğü zaman bir başkası için aynı iddiada bulunuyorlar, böyle devam ediyorlardı. [1350] Nitekim onlar, Horasan emîri Nasr b. Ahmed, Merdâvic elHâlî, Esfâr b. Şîreveyh, İbn Ebi’s-Sâc ve benzerlerine ve onlardan sonra gelenlere va‘dde bulundular. Fakat kıyâm edecek, yeryüzünün baştan sona tamamına hâkim olacak dedikleri zamanın imâmlarının hepsi öldüler. [1351] Düşün ve tefekkür et! Çünkü basîret tefekkür sayesinde elde edilir. Daha önce anlatılanlara ilaveten Resûlullah’ın mektuplarının anlatımı esnasında bu durumu [ Bâtıniyye’nin durumunu] da arz etmemizin sebebi, onların bütün hâllerinin ismet altında gizlendiklerini, zâhiri huccet ve üstün beyyine altında saklandıklarını bilmen içindir. Daha önce zikredilen Ümeyye oğulları ve Abbâs oğulları meliklerine ilaveten, zamanımız meliklerini de zikrettik. Çünkü onlar, seninle beraber ve senin zamanında yaşamaktadırlar. Onlar, sana ve bütün insanlara davette bulunuyorlar. Onların durumlarını düşün! Eğer zamanındaki olaylardan gafil kalırsan, zamanından önce olup bitmiş olaylar hakkında daha gâfil olursun.
·
68 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.