Aslına bakarsanız “Hitopadeşa” ile başladığımız ve “Binbir Gece Masalları” ile zirveyi yaşadığımız “mistik Doğu anlatıları” okumalarının sonrasında “Kelile ve Dimne” durağı kendi adıma biraz sönük geçti.
Belki de benzer kaynaklardan beslenen diğer okumalarımızın bu kitaba vurduğu bir kettir bu.
Beydeba’nınki de dahil olmak üzere birçok emsal