Jean-Paul Sartre’ın asi ile devrimci arasında yaptığı ayrım burada işimize yarayabilir. Sartre’a göre, asi, karşı çıkıp isyan ettiği Düzen’in gizli yardakçısıdır. Asinin amacı yeni ve daha iyi bir sistem kurmak değildir; yalnızca tüm kuralları alaşağı etmek ister. Devrimci ise, asinin tersine, yapıcıdır; adaletsiz bir sistemin yerine daha iyi, yeni bir sistemi geçirmek ister ve bu yüzden de özdisiplinli, özverili bir kişiliği vardır. Asi, sorumsuz olduğundan sefahatin verdiği esrikliğe dalıp bugünü yaşayabilir; devrimci ise kimliğini kolektif, uzun erimli, ancak gelecekte gerçekleştirilebilecek bir reform projesiyle kaynaştırmaktan haz duyar. Rock’ın devrimci bir sanat olmayıp baş eğmezliğinin ve ego gösterilerinin, kapitalizm ve patriyarkiyle suç ortaklığı ettiğini ya da onların sınırları içinde kalmaya mahkûm olduğunu biliniyor kabul ediyoruz.