Sizin de yaşanan onca şeye rağmen hala inanamadığınız ve ben bunu yaşadım mı yoksa her şey hayallerimden mi ibaret diye düşündüğünüz olmuş muydu? Özgün anlatımı ve zekice kurgularıyla insanın kendini olay örgüsünün merkezinde bulmasını sağlayan ve heyecanın hız kesmediği eserler veren bir yazar. Çağdaş ve günümüz yazarları arasında ismini ziyadesiyle duyurmuş, İspanyol Edebiyatı’nda en çok okunan isimlerden biri olmuş olan yazarımızı çok erken yaşta kaybetmiş olmak ortaya çıkabilecek şahane eserlerin onunla birlikte sessizliğe gömüldüğünü anımsatıyor ve insanı hüzne boğmaya yetiyor. Kitabı en son seyahatimde uğradığım sahafta; sahaf sahibinin överek önermesi üzerine almıştım ve uzun zamandır böyle akıcı ve insanı içine çeken kasvetli ama bir o kadar heyecanlı kitap okumamıştım. Kitapta; gençliği, korkuyu, ilk aşk ve arkadaşlığı, samimiyeti ve soğuğun çarpıcı etkisini, kazanımlar ve en ağır yenilgileri, yeni yolları, kaybolan yılları, başarıları ve hasreti en çok da ölümün buz gibi yüzünü görebilmek fazlasıyla mümkün. Gizemi daha ilk sayfalarda hissediyor ve İspanya’nın karanlık ve gölgelerle dolu sokaklarından geçerken anı adeta yaşıyorsunuz. Bunun en önemli nedeni ise yazarın dilinin akıcı ve etkili oluşu kesinlikle. Belki de insanlık olarak en suçlarımızdan biri; “Kendi yalnızlık labirentine sığındı.” sözüne her fırsatta ve koşulda sığınıyor oluşumuzdur. İnsan yaşananlar, kayıplar ve acılar karşısında bazen öyle kendi dünyasına saklanır ki koca bir devir kaçar, insanlar gelir ve gider, koca bir ömür biter fark etmez. Peki ya sevdiklerimiz için yaptığımız onca fedakarlıklara ne denilebilir ki?

MarinaCarlos Ruiz Zafon · Kırmızı Kedi Yayınları · 2018183 okunma

·

57 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

•contra mundum•