Erik Ağacımı Kestiler Köylerine yolculuk eden küçük bir kız, dedesine kavuşacağı günü iple çeker ve o gün kısa bir yolculuğun ardından çıka gelir. Köyde kalabalık akrabalarını görür. Ama onun gözleri, kalabalık arasında hemen dedesini arar ve görüce de koşar, dedesinin boynuna sarılır. Dede de çocukta artık mutludur birbirlerine kavuşmuşlardır. Günler köylülerin tarlarında ekinlerini ekip biçmeleriyle birbiri ardını kovalar. Bu süreçte çocuk ise dedesinin peşinden bir an bile ayrılmaz. Dedesi nereye, o oraya.. Dedesi ona, bir gün tarladayken bir erik ağacı fidanı verir ve çakısıyla da çocuğun adını fidana kazır ardından "Bu ağaç artık senin, onu sen yetiştireceksin," der. Erik ağacını sahiplenen çocukta her gün erik ağacıyla ilgilenir ve erik ağacının büyümesi için çalışır. Dedesi tarladayken rahatsızlanmıştır. Hasta olur. Doktor durumunun iyi olmadığını, felç olduğunu söyler. Kısa bir süre sonra da dedesi ölür. Çocuk dedesinin ölümüyle, "ölüm" kavramıyla tanışır. Bir daha dedesini göremeyecek olmamasına üzülür. Akrabaları çocuğu teselli etmeye çalışır. Ona ölümden sonra hayatın olduğunu, ahiret inancını anlatırlar, dini motiflerle.. Çocukta büyüklerini dinleyince küçücük yüreği az da olsa sükun bulur, rahatlar. Ama o da ne? Dedesinden ona yadigar kalan erik ağacını kesmişlerdir. Dedesine üzülen çocuk bir de canı kadar çok sevdiği erik ağacının kesildiğini öğrenince, dayanamaz ağlar, gözleri yağmurda kalır. Son söz okur olarak, kurgu: ölüm, ahiret inancı, bitki yetiştirmek, sorumluluk, sevgi, saygı, gelenek ve görenekler gibi değer yargıları içinde barındırmasıyla, çocukların severek okuyabileceği nitelikte.. ◕‿◕

Erik Ağacımı KestilerMecbure İnal Vela · Muştu Yayınları · 201141 okunma

·

187 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.