Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

256 syf.
·
Puan vermedi
·
12 günde okudu
Nuri Demirağ'ın Gerçek Hikayesi
Uzun bir inceleme olacak ama değer umuyorum ki; İlk önce kitabın Cumhuriyetimizin kuruluş dönemi ve 1950'ye kadar yapılan Uçak çalışmaları bakımından sıralı bir anlatımı olduğunu söyleyelim. Yapılan girişimler, önemli kişiler (Vecihi Hürkuş, Nuri Demirağ, Selahattin Alan, Mehmet Kum vb.) anlatılarak uçaklar hakkında teknik bilgiler de verilmiş (kapasitesi, motor gücü vb.). Yazar özellikle 1950'nin hemen öncesi bürokratik engellemeleri ve bu yıllar ile beraber ABD yardımları ile sanayileşmemizin, yerli üretimimizin nasıl baltalandığını da güzelce vurgulamış. Emperyalist batının taktiği basittir; Sanayide ürettiği fazla ürünü/malı gelişmemiş ülkelerin iç pazarını ele geçirerek satar. Bunu yerli üretimini her yönden yok edene kadar sürdürür. Bir yandan "verimsiz" diyerek devlet elindeki her şeyi sattırır, diğer yandan da "serbest piyasa" diyerek milli sermayenin yerine geçer (satın alır veya batırır). Osmanlı devleti bu şekilde emperyalizmin elinde yok olmuştur. Bunları gören Cumhuriyet kadroları da ona göre hareket etmişlerdi. Elbette bunu unuttuk. Onun siyasi akımları ile ilgili araştırmanızı siz yapın bir zahmet. Şuradan bir öneri vereyim; Kim "yerli ve milli" diyor ise o adamın arkası emperyalizme dayanır siyasette bunu unutmayın. Fakat yazar muhtemelen Mehmet Kum ile yakın ilişkilerinden dolayı (Nuri Demirağ'ın damadıdır) onun tarihsel olayını tam araştırmadan, haksızlığa uğramış gibi anlatmış. Aslında unutturulan ve anlatılmayan tarih olunca öğrenmek çok zor oluyor bir yandan da. Nuri Demirağ'ın THY'na verdiği siparişler uçak kazası bahane edilerek engellenmiştir bu doğru. Onun yerine ise Ankara Etimesgut'ta 500 kişinin çalıştığı devasa bir devlet fabrikası açılmıştır. Bunun sebebini özellikle araştırdım. Nihayet Nuri Demirağ'ın karıştığı siyasi olaylardan dolayı bahane edildiğini öğrendim. Kısaca "Türkçülük" davası dediğimiz (Nihal Atsız-Sabahattin Ali) karmaşası, TürkçülükTurancılık davası Almanya'nın yenilmesi ile masaya yatırılmıştır. Bu süreç Almanya'daki "Nasyonel Sosyalist" hareketinin ve Hitler'in çalışmalarına kadar uzanır. Naziler Türkiye'nin de kendileri yanında savaşa girmesini istediği için ırkçılığı yüceltmek, hükümeti buna çekmek ve olmaz ise askeri/sivil bir darbe ile iktidarı yıkmak için çalışmalarda bulundular. Bu çalışmalar Türk istihbaratı tarafından takip edilmekte fakat tam anlamıyla ispatlanamamaktaydı. Almanya'nın yenilme sinyalleri gelince apar topar davalar açılarak yargılamalara başlandı. İşte bu yargılamalardan bir tanesi bazı paşaları (M.Kemal'e düşman olan Enver Paşa'nın akrabaları) ve milletvekillerini (Nuri Demirağ'da var) kapsıyordu. İddiaya göre bu paşa ve vekiller ve bazı sermayedarlar "Naziler ile görüşmüş, onlardan para almış, askeri/sivil darbeye teşebbüsü araştırmış" idi. İddialar delil yetersizliğinden dolayı kanıtlanamadı ve bu kişiler serbest bırakıldı. Fakat İsmet İnönü kanıtlayamadığı bu iddialardan dolayı adı karışanları emekli etmeye, işyerlerine baskı uygulamaya başladı. Çok uzun oldu kusura bakmayın. Nuri Demirağ'ın siyasi engellenmesi, sonradan DP vekili olması (sonradan akrabaları Demirel, Özal ve Erdoğan yanında yer alacaktır) bundandır. Peki iddialar doğru muydu? Almanya ve ABD'nin artık önemi kalmayarak yayınladığı gizli belgelerine göre (Bknz: 40'ların Cadı Kazanı-Uğur Mumcu) doğruydu! Üstelik yurt dışında darbe olur ise cumhuriyetin yıkılması, yurt dışından padişah soyundan birisinin mümkünse getirilmesi de konuşulmuştur. Gerçi bizim milletimiz Sarayları, Saraylıları çok sevmiştir. Saygıları sevgiler.
Mustafa Kemal'in Uçakları
Mustafa Kemal'in Uçaklarıİsmail Yavuz · Türkiye İş Bankası Yayınları · 2018187 okunma
·
183 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.