Yıllar önce Dursun Gürlek Hoca'nın Osmanlı Türkçesi derslerine müsafir olarak katılırdım..Dursun Hoca eski(mez)lerden çok bahsederdi...Tatlı tatlı,kibar kibar anlatırdı; O kutlu, gayretli, ömrünü ilime,kitaba adamış mübarek insanları..İbnül Emin Mahmud Kemal'i de ilk Dursun Hoca'dan duymuştum hatta..Çok severdi onu ve çok bahsederdi...
Sahhafların birer sohbet meclisi olduğundan, gençliğinde nasıl sahhaflarda vakit geçirdiğinden anlatırdı...Ben de tabii, hayran hayran ve tabii o zamanlara yetişememin verdiği hüzünle dinlerdim buruk buruk...
İlk sahhaflara gittiğim de ön sıralarda sınav kitaplarını görünce çok şaşırmıştım hatta..Dinlerken nasıl bir yer hayal ettim ise :)
Sahhaflık bir gönül işi..aşk işi...para ile işi olmayanların yeri...Bu gönül mesleğini zamanında en iyi icrâ edenlerin önderlerinden olan rahmetli Râif Yelkenci Bey'i tanımak beni ziyadesiyle mesud etti..Sadece Râif Yelkenci değil onunla temasa geçen aynı dönemin pek kıymetli alimlerini de az çok tanıma
fırsatı buldum...Fikir sahibi oldum..İyiki okumuşum emeği geçen herkese çok çok teşekkür borçluyum...
Eski(mez)leri tanımak bana çok iyi geliyor..daha çok okumak,daha çok gayret etmek arzusu uyanıyor...
Yaptıklarımız onların emeklerinin tozu kadar olsa ihya oluruz herhalde :)
Tarihe ilgisi olan, sahhaflar hakkında malûmat sahibi olmak isteyen dostlara tavsiyedir...Fazlaca dipnot mevcut, okurken ciddiyet istiyor..isimlerden başınız dönebilir. :)
Muhabbetle...