Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

·
Puan vermedi
Yahudi tarihi hep bir göç hikâyesiyle başlar. Sürgünün ve gurbet elde acı çekmenin, çölde pişmenin, bedel ödemenin tarihidir Musa’nın öyküsü. Anlatının merkezinde vatan ve sürgün vardır; döngüsel bir şekilde yeryüzüne dağılan tüm halkların gün gelip yeniden anavatana döneceği ima edilir. Bu bir umuttur ve sürgündeki mümine teselli verir. İbrahim Ur’dan Harran’a ve oradan da Mısır a gider. Sonrasında vadedilen topraklara döner. Torunu Yakub, hasretinden yollara düşer ve oğlu Yusuf’un peşinden tekrar Mısır’a gider. Ancak gün gelir hâkim olan Yusuf’un halkı köleleştirilir. Musa’nın öfkesi köleleştirilmiş halkını firavunun zulmünden kurtararak, tekrar vadedilen toprağa yöneltir. Ancak halk yolda homurdanır, isyan eder, nankörlükleri tavan yapar ve çölün ıssızlığında köle oldukları Mısır’daki refahlarının özlemini çekerler. İsyanları kırk yıllık sürgünle cezalandırılır, hiçbiri Şeria ırmağını geçemeyecektir. Sadece ikinci nesil ırmağı geçebilecektir; Yeşu’nun öncülüğünde anavatan tekrar fethedilir. Musa bile bu ıssız dağlarda ve çöllerde yitip gider. Bir dağda başlayan öykü, bir başka dağ başında sona erer. İlk İsrailoğulları çoban ve çiftçiydi, tıpkı Musa gibi davar güderlerdi. Gün gelecek hayvan çobanlığından insan çobanlığına terfi edeceklerdi. Savaştan çok çeken İsrailoğulları bütün acıları toprağa gömmek isterler. Bütün kılıçlar saban demirine dönsün diye temenni edilir, ama barış ve huzur henüz çok uzaklardadır. Davut’un ailesinden çıkacak ve adaletle hükmettiğinde kurtla kuzunun yan yana yaşayacağı hükümdarın gelmesi çağlar boyunca beklenir, ama nafile. Hezekiel halkını teselli eder ve kuru kemiklerin hayata döndürülmesi gibi, sürgün halk da toplanıp tapınağı yeniden inşa etmeye başlar. Peygamber asrının etkisini kaybetmesiyle, canlı vahiy solup küle döndü ve toplum paramparça oldu. Makabi isyanı günlerinde üç ayrı grubun ilk şekilleri ortaya çıktı: Ferisiler, Sadukiler ve Esseniler. Ferisiler Tevrat öğretisini yeni tefsirlerle yaşadıkları zamana uyarlamak istiyordu. Onların karşısında Tevrat’ın öğretisine kelimesi kelimesine bağlı ve hahamlığın temsilcisi olan Sadukiler vardı. Her iki grup da şu ya da bu şekilde Helen eskatolojisinin etkisinde kalmıştı. Ölülerini kayıkçıya verilecek bir sikke ile beraber gömüyorlardı. Ve Esseniler… Nam-ı diğer, Kumran grubu. Bunlar çöle çekilmiş ve gizli mağaralarında özel mülkiyete izin vermeden manastır benzeri bir örgütlenme oluşturmuşlardı. Bunlar kendilerini tapınağın tekrar arındırılacağı gün için hazırlıyor ve kendilerini Tanrının emir kulu olarak görüyorlardı. Yahudiler savaş ve sürgünlerle yaşama savaşı verirken, yağmalanan tapınağın ve kaybolup yok olan Tevrat’ın yeniden yazımına giriştiler. Öğretinin kaybolma tehlikesi onun yazıya geçirilmesine ve doktrine şekilde toplanmasına vesile oldu. Sözlü gelenek yazılı hale getirildi. Bundan sonraki yıllar hayatta kalma ve bir gün vadedilen topraklara yeniden dönme hayaliyle önceleri Kardeş din olan Hıristiyanlığın düşmanca tepkileri altında, daha sonra da İslam’ın uzun yıllar süren dostane refleksleriyle bir arada yaşama ve hayatta kalma şeklinde gidip gelen, korku ve ümit dolu yıllar olacaktı. Siyasi olmaktan ziyade, entelektüel ve ekonomik bir güç olarak toplumların damarlarına yayıldılar ve hayatta kalmayı becerdiler. Hayatta kalmak Yahudilerin uzmanlık alanıydı. Günümüze kadar her şekilde bunu başardılar. ... .. .
Kısa Yahudi Tarihi
Kısa Yahudi TarihiMichael Brenner · Alfa Yayıncılık · 201118 okunma
·
114 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.