Benim için Mustafa Kutlu, dokunduğu hayatlarla hayatımıza dokunan, yaralarımıza merhem niyetine başka hayatlar süren, bizi onlarla karşılaştıran, kendimizi mihenk taşına vurmamıza imkan veren adam demektir. Kitap evinin ismi gibi kitapları da birer dergahtır aynı zamanda... Bende sadece insana dokunmasının yanında toplumsal yaralara, yaralarımıza parmak basan ya tahammul ya sefer ve sır gibi iki eserinin yeri bir başkaydı; zira, ya tahammül ya seferde islamcılık eleştirisi, sırda ise, tasavvuf eleştirisi vardı ya da ben o gözle bakarak okumuştum. Şimdi de bunların yanına Tufandan Önce eklendi, bu da bir siyaset eleştirisi olarak dimağımda kalacak. İçinden geçtiğimiz günlerin sonunun bir tufan öncesi olmaması duasıyla...