Merhaba Haziran Ayı'nıj ikinci kitabıda bitti. Bir Kuzey Macerası kitabını okurken bir insanın sevdiği için neler yapabilir diye sordum.
Kitap yavaş başlamış olsa da ilerliyen sayfalarında oldukça merak uyandırıcı ve cezbedici bir hal alıyor bana göre. İlk bölümde kim olduğu bilinmeyen kişinin kim olduğunu öğrenemesem de kendisine Ulis lakabının verildiği ve böyle hitap edildiğini öğrendim.
İlerleyen sayfalarda üçüncü bölümde asıl hikaye başlıyor. Ulis diye hitap edilen kişinin Alatan kabilesindeki Naas olduğunu düşünüyorum, bir de şunu fark ettim onlarda da bizdeki gibi kan davası olması hem tuhaf emde ürkütücü geldi.
Her ne kadar böyle olsa da, cidden birini alıkoymak çok kötü bir şey, ama sonrasında o çok sevdiği Unga ona saldırması daha da üzücüydü. Yıllarca kendini kaçıran adamı ve zenginliği sevip benimsemesinu çok tuhaf buldum, kaçırıldığı gece gitmek istemeyen tepinip kurtulmaya çalışan Unga bu mu? Dedim kendimce, adama acıdım bunca yıl sevdiği kadını ara et bul sonrasında iki kere bıçak darbesi ye Naas'ın aşkı için bu kadar cesur, yaşamaya hevesli olması çok iyi ama sevdiği zenginlik ve kendisini kaçıranı sevmesi onun için ölümlerin en kötüsü. Şuan çok karışık duygular içerisindeyim daha fazla ne yazacağımı hiç bilmiyorum.