İlk okuduğunuz romanı hatırlıyor musunuz? Benimki Pearl Buck'a ait Mübarek Toprak kitabıydı. Ortaokuldaydım. Heyecanla kitabı okurken ara vermek dahi istemiyordum. Doğru bir kitapla başlamıştım. Tamamen, tesadüfen bu kitabı seçmiştim. Hatta şu anını halâ hatırlarım: Babam televizyonda film izliyordu. Ben aynı odada bu kitaba dalmış heyecanla okuyordum. İhtiyaç molası... Moladan dönünce babama diğer filmi açsana demiştim. -Hangi film oğlum? -Ya şu Çinlilerin oynadığı film yok mu baba o film işte. -Ne Çinlisi oğlum kafayı mı yedin? -Ya hani kıtlık oluyordu, yamyam gibi insan eti yiyorlardı. -Yavrum sen kitabı film zannetmiş olmayasın? -Kitap? -Haaa! Kitap beni o kadar etkilemiş ve kafamda o kadar gerçekçi canlandırmışım ki bir an film izlediğime inandırmışım kendimi. Enteresan olan bir başka konu da yaklaşık 20 yıl önce okumama rağmen halâ konusunu hatırlıyor olmam. Oysa geçen sene okuduğum kitapların konusunu çoktan unuttum bile. Son olarak bu kitabı okuyunca günümüzde Çinlilerin neden abuk subuk şeyler yediğini de anlayacaksınız. Konu: Toprağa aşık bir çiftçi köle bir kadınla evlenir. Çin'de kadınlar köle olsun olmasın değer görmezken köle bir kadının ne kadar değersiz olduğunu artık siz düşünün... Ancak bu köleyle evlenmek bu çiftçinin bugüne kadar aldığı en doğru karar olacaktır. Bunu henüz evliliklerinin ilk günlerinde görmeye başlar. İlerleyen dönemlerde kuraklıklar kıtlıklar boy göstermeye başlar. Çiftçi ve ailesi yaşam mücadelesi verirken bambaşka sorunlarla da uğraşırlar..

Mübarek ToprakPearl S. Buck · Cem Yayınevi · 1991135 okunma

·

192 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Saman Sarısı Sayfalar