Orijinali The Road olan Türkçeye
"Açlar Ordusu" ya da "Demiryolu Serserileri" olarak çevrilen kitap Jack London'un serserilik yaptığı 16-18 yaş arası anılarından oluşuyor. Ingilizce argoda "hobo"
denilen serserilerin kacak olarak yolculuk ettikleri trenlerde kondüktörlerle yaşadıkları zorlu mücadeleyi, açlığı, dilenmenin zorluklarını, kendisinin dilencilik yapamadığını, yatıp kalktıkları depoları, köprü altlarını anlattığı anılarında benim dikkatimi çeken Jack London'un okumaya duyduğu açlıktı .O ortamda bile bulduğu her kitabi okumaya çalışır. Bir dönem girdiği hapishanede okumak yasak oldugu için takas yöntemi ile gizlice ele geçirdiği kitapları okur. Işte bu okuma aşkı sonunda Jack London'u yarattı. Serserilik yapmayı bırakmaya karar verdiğinde ilk iş üniversite okumak olmuş ki bu yaşadıkları romanlarının ve öykülerinin ana eksenini oluşturur. Özellikle "Martin Eden" de okumak ve yazar olmak için tutkuyla mücadele eden bir karakter vardır.
Anıların anlatıldığı dönem 1894 ve sonrası. Bu dönemde Amerika'da yine büyük bir ekonomik kriz olur. Binlerce insan işsiz ve evsiz kalır. Is yerleri kapanır. 1894'ün 1 Mayıs'ında büyük bir grev düzenlenir. Başkanlık Sarayi'na "Iş ve ekmek" için büyük bir gosteri yürüyüşü yapılır. Işte Jack London da o kalabalığın içindedir ve "Açlar Ordusu" bu yürüyüşten sonra doğar.
Jack London
·
122 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.