Freud, pek çok yıl sonra 1902'de Pompei'ye giderek burasını kendi gözleriyle görür. Freud'u her şeyden önce büyüleyen, Pompei'nin yazgısı (lavlar, küller altında kalışı ve sonradan yapılan kazılarda yerin altından tekrar çıkarılışı) ve aşinası olduğu ruhsal olayların (bilinçdışına itilip üstlerinin örtülüşü ve çözümleme sonucunda yeniden ortaya çıkarılışı) arasındaki benzerlik olmuştur.