Adolphe kitabında yazar, kitabının önsözünde; bu yaşanan olayların kendi hayatına çok benzediğini fakat birebir aynı olmadığını belirtmiştir.
Adolphe, misafir olarak gittiği bir kontun evinde kendinden yaşça büyük olan metresine aşık olur. Bu kısımda birkaç soru sormadan edemiyor insan.Bunlardan bazıları: İnsanların başka bir aşık bulmadan, diğer kişiden vazgeçememesi gerçekten bir aşk yaşadığını gösterir mi? Bu bir bencillik türü müdür? Sevmeyen insan neden gitmez ve kalır?
Hikaye bundan sonra başlamaktadır. Toplum etik/ahlak kuralları karşısında dik durmaya çalışan bir ilişkiden bahsediyoruz. Bu kurallar ne kadar bizlere tesir edemez desek bile yavaş yavaş bir zehir gibi ruhumuza işlediğini sonradan fark ederiz.
Bilirsiniz, aşk söz konusuysa eğer her kusur ve pürüz görmezden gelinir. Aynı zamanda yasak olan, ulaşılamayan da en çok arzu edilendir. Aşkın önüne konulan engellerin, aslında aşkın birer cilvesi olarak görüldüğü ve ulaşıldığında da o büyünün bozulduğu, istenilenin bu olmadığı, insanın kafasına dank ediverir.
Aşk kavramı kulağa ne kadar hoş gelse de sonsuza kadar sürmeyen bir olgudur. Zaten sürmesindi de. Çünkü aşk duygusunun sürekliliği insanı rahatsız eder.Bağlımlılığa,özgürlük kısıtlayıcılığa ve istenmeyen fedakarlıklar yapılıp kendini tüketmeye zorlar. Aynı zamanda, aşığın kişi üzerinde kurduğu hakimiyet düşüncesi yüzünden de kısıtlandığını, kendi gibi olamama durumunu düşündürür. Kısacası tutkunun fazlasının insana eziyet vereceğini okuyarak görmekteyiz.
Aşk kavramı hâlâ insanlar için bir muamma iken şunlara değinmeden edemeyeceğim.İnsanlar bizleri mutlu edecek ya da sorunları ortadan kaldıracak araçlar değildir. Şarkı sözünün de dediği gibi:’Sen sandığım şey belki benim yüreğimdi.’ Kişilere değilde, aşka aşığızdır belki de :)
Anne with an E’ de şöyle diyor: ’Artık hayattaki hedefimin aşk olmadığına karar verdim. Kendimi seçiyorum. Böylelikle hayal kırıklığına uğramayacağım.’
Aşk hakkında ne kadar konuşursak konuşalım belli bir kalıbı ve sonucu olmadığını muhakkak.Okunması gereken kitaplardan biri olduğunu düşünmekteyim ve şiddetle tavsiye ederim.