Gönderi

Ve sonra bu yaşamda özlem duyacak kadar beni üzebilecek ne kaldı ki ? Gerçeği söylemek gerekirse hapishanenin karanlık gündüzü, kara ekmeği, kürek mahkûmlarının gerdeline konulmuş çorbaya benzer yemek, aşağılandığımı görmek, o kadar eğitim görmüş birisi olmama karşın gardiyanlar ve öteki mahkûmlarca horlanmak, konuşabileceğim ve dinleyebileceğim nitelikte bir insan görememek, yapmış olduğum ve bana yapılacak olan şeylerden dolayı durmadan ürpermek: işte celladın aşağı yukarı elimden alacağı biricik servet bunlar.
Sayfa 69 - Can yayınlarıKitabı okudu
·
4 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.